İstanbul'da son bir ayda 37 kişi sahte içkiden öldü! İstanbul'da son bir ayda 37 kişi sahte içkiden öldü!
Libya'da şehit olan MİT görevlisinin cenazesine ilişkin yayınlanan haber nedeniyle tutuklanan Odatv genel yayın yönetmeni Barış Pehlivan, sorumlu haber müdürü Barış Terkoğlu ve muhabir Hülya Kılınç, Yeniçağ Gazetesi yazarı Murat Ağrıel, ve Yeni Yaşam gazetesi çalışanları hakkında yeni bir gelişme yaşandı.
Tutuklu 6 gazetecinin avulatları sosyal medya hesaplarından yaptıkları açıklamalarla; soruşturma dosyasının UYAP'ta kapalı olarak gözüktüğünü bunun da iddianamenin hazırlanıp mahkemeye gönderildiği anlamına geldiğini açıkladı.
Bu durumu olumlu bir gelişme olarak yorumlayan avukat Serkan Günel, yeniden tahliye talebinde bulunacakşarını belirterek, 'Sulh Ceza Hakimliklerine güvensizliğimizden vazgeçtiğimiz tahliye talebimizi davanın görüleceği mahkeme belli olur olmaz vereceğiz. Tensip kararı ile birlikte tahliye istiyor ve bekliyoruz' dedi.
Gazetecilerin diğer avukatı Hüseyin Ersöz ise; 'Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan ve Hülya Kılıç hakkındaki iddianame hazırlandı. Tutuklu Gazeteciler hakkındaki davada İddianame Kabul Kararına kadar, kısıtlama devam edeceğinden 'sözde' suçlamaları öğrenmek için bekleyeceğiz' açıklamasını yaptı.
Diğer avukat Kazım Yiğit Akalın da gazetecilerin tahliyelerini beklediklerini vurgulayarak, 'Barış'lar ve diğer tutuklu gazetecilerin soruşturması UYAP'ta kapanmış görünüyor.İddianame yazılmış ve mahkemeye gönderilmiştir. Azami 15 günlük iddianame kabul süreci var, Barış'lar ve diğer gazetecilerin Tensip Kararı ile tahliyelerini bekliyoruz. İddianame kabul olmadan iddianame içeriğini UYAP üzerinden görmemiz mümkün değil. Ancak bakalım dün olduğu gibi, İddianame de biz daha göremeden basına sızdırılacak mı' mesajıyla dün tutuklanmalara neden olan fotoğrafın kaynağına ulaşıldığına dair DHA'da (Demirören Haber Ajansı) çıkan habere gönderme yaptı.
Odatv yöneticilerinin avukatları dün DHA'da çıkan haberi eleştirerek soruşturmadaki bu bilgilerden kendilerinin haberi olmadığını belirterek basına servis edilmesine tepki göstermişti.
Dün yayınlanan haberde; şehit MİT mensubu cenazesine ilişkin fotoğrafları Akhisar Belediyesi Basın Birimi'nde görevli E.E. tarafından çekildiği öne sürülmüş ve ifadesi alınan E.E.'nin, fotoğrafları tutuklu Gazeteci Hülya Kılınç'a verdiğini söylediği aktarılmıştı.
Tutuklu gazetecilerin 3 avukatı da kendilerinin ulaşamadığı ifade tutanağının ayrıntılarına DHA'nın haberinde yer verilmesine tepki göstermişri.
Avukat Hüseyin Ersöz, kendilerinde olmayan bilgilerin gazetecilere verilmesine 'FETÖ yöntemi' derken, Avukat Serkan Günel ise, 'Bir zamanların amiral gemisi Hürriyet, zamanın operasyon gazetesi Taraf gibi yayın yapmış! Şu dil, şu üslup' dedi.
Avukat Kazım Yiğit Akalın ise, 'haberi' FETÖ taktiği olarak değerlendirirken, 'Barış'lar ve Hülya Kılınç hakkındaki Tutuklama kararında yer alan; 'bu fotoğrafları çekenlerin kaçabileceği veya baskı altına alınabileceği' şeklindeki haksız tutuklama gerekçesi de ortadan kalkmıştır' diye yazdı ve tahliyeleri istedi.
Avukatlar şu açıklamaları yaptı:
Hüseyin Ersöz: Biz bu filmi 10 sene öncede görmüştük: Avukatlara verilmeyen ifade tutanaklarını gazetelerden okuyoruz. Kısıtlama Kararı olan dosyada kimin, ne için 'servis' ettiğinin farkındayız. Amacın algı yaratmak olduğunu biliyoruz. Bizi dünkü çocuk sanmayın. Yöntem aynı! Geçmişten ders çıkarmayıp, kendini Taraf ve Zaman yerine koyup, 'algı operasyonunun' merkezi haline gelenlere söylenecek lafımız yok! Onlar zaten, 'çukurun dinini' bulmuşlar. Bugün yaşadığımız tek kelimeyle 'operasyon gazeteciliğidir. Mesele, Basın Özgürlüğü ve İfade Hürriyeti sorunudur! Mesele, birilerinin Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan'ın yazdıklarından rahatsız olmasıdır! Mesele 'kişiseldir'! Hukukdışı şekilde bir süre daha içerde tutabilirsiniz ama FETÖ'nün yapamadığını, yani kalemlerini kıramazsınız...
Serkan Günel: Bir zamanların amiral gemisi Hürriyet, zamanın operasyon gazetesi Taraf gibi yayın yapmış! Şu dil, şu üslup! Bizim kısıtlılık nedeniyle hiç bir bilgiye sahip olmadığımız soruşturmada hangi tespitler yapıldığını nereden kimden öğrenmiş Hürriyet?
Kazım Yiğit Akalın: Odatv soruşturmasındaki son gelişmeler üzerine GERÇEKLER;
Odatv'de yer alan şehit Mit mensubu haberindeki fotoğrafların bir kısmının, yerel bir basın mensubu tarafından çekildiği ortaya çıkmış, bu kişinin ifadesi alınmış ve isabetli bir şekilde bu kişi tutuklanmamıştır...
Dolayısıyla, Barış'lar ve Hülya Kılınç hakkındaki Tutuklama kararında yer alan; 'bu fotoğrafları çekenlerin kaçabileceği veya baskı altına alınabileceği' şeklindeki HAKSIZ TUTUKLAMA GEREKÇESİ DE ORTADAN KALKMIŞTIR..!!Bu nedenle DERHAL TAHLİYELERİ GEREKİR..
Bir 'Giz' oluşturarak, sanki fotoğraflar gizlice çekilmiş gibi yaratılan havanın da anlamsızlığı ortaya çıkmıştır.
TEKRAR TEKRAR SÖYLÜYORUZ; Cenazede gizlilik kuralına riayet edilmemiş, cenazeye 300 - 400 kişi katılmış, onlarca kişi fotoğraf ve video çekmiştir.
Hepsinden önemlisi şehit Mit mensubunun; 'ismi, görevi ve nasıl şehit olduğu' Meclis'te basın toplantısında milletvekili Ümit Özdağ tarafından açıklanmış, ifşa olmuştur.
Diğer yandan TCK md. 329, 'Devletin gizli belgelerin yayınlama' suçlaması hatalıdır...
Mit Kanununun ilgili maddesi daha sonra yürürlüğe giren özel kanun hükmündedir. Eğer TCK md. 329'dan suçlama yapılırsa, Mit Kanunu kadük kalır, kaldı ki TCK md. 329'un unsurları da kesinlikle yoktur...
Hürriyet'te yer alan haberde, şehidin tabutu taşınırken fotoğrafta görünen kişilerin, Mit mensubu olduklarının tespit edildiği iması yer almaktadır.
Ancak OdaTv haberinde bu fotoğraftakilerin Mit mensubu oldukları kesinlikle iddia edilmemiştir...
Belli ki Savcılık tarafından maksatsız bir şekilde böyle bir tespit yapılmış ve Hürriyet'e bu da servis edilmiştir.
Bu durumda o kişilerin (hangileri ise) Mit mensubu oldukları Hürriyet'in haberi sonrası İFŞA olmuştur, tekrar BRAVO!!..
Son olarak şayet olaya bu şekilde yaklaşılacaksa, neredeyse tüm basın organlarının vermiş olduğu, Cumhurbaşkanı'nın MİT Binası 'Kale'nin açılışında yer alan fotoğrafların da Aşağıyı işaret etmekaynı mantıkla suçlanması gerekirdi.
Ancak böyle bir suçlama, Kanunun düzenleniş amacına terstir.!!
Odatv soruşturmasına ilişkin şehidin cenazesinde çekilen fotoğrafların sahibi ifade vermiştir. Tabii bu ifadenin bizim elimizde olmayıp Hürriyet Gazetesine servis edilmesi, Fetö taktiklerini anımsatıyor. Diğer yandan neymiş, fotoğraflar gizli kamera ile çekilmemiş değil mi?
Madem İddianameniz Hürriyet'e servis edilecek kadar hazır, gönderin de Mahkeme'ye tüm kamuoyu görsün hukuksuz suçlamalarınızı. Çok net ifade etmeliyiz ki; Haberi servis edenler, geçmişte Fethullahçıların yaptığının aynısını yapıyor ve şu andaki durum ortada. Aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp, FARKLI SONUÇ MU BEKLİYORSUNUZ..