10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü kapsamında gazetecilerle bir araya gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, Yenidoğan Çetesi skandalında üst düzet bakanlık yetkililerinin de sorumlu olduğunu belirterek, "Sağlık Bakanlığı halkın değil, çetelerin bakanlığı haline getirilmiştir” dedi. Şahbaz, şehir hastaneleri için ayrılan bütçeyi de eleştirerek, “Birinci basamak için kullanılmayan kaynak, şirketler için seferber ediliyor" diye konuştu.

CHP Sağlık Bakanlığı'ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, CHP Genel Merkezi’nde gazeteciler ile bir araya geldi. AKP’nin sağlık politikalarına yönelik değerlendirmelerde bulunan Şahbaz, Yenidoğan Çetesi skandalından sağlıkta dönüşüm politikasına, şehir hastanelerinden aile hekimlerinin sorunlarına kadar bir dizi konuda açıklamalarda bulundu.

Şahbaz, Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği’nin aile hekimlerini ve sağlık çalışanlarını belirsizliğe mahkum ettiğini kaydetti. Yönetmelik ile getirilen performans kriterinin aile hekimlerinin iş güvencesini tehlikeye attığını belirten Şahbaz, “Performansa dayalı ücret üzerinden adeta aile hekimlerini sürekli cezalandıran, sözleşme feshini kolaylaştırarak çalışma güvencesini ortadan kaldıran ve ticari bir mantıkla hazırlanmış bu yönetmelik sürdürülebilir olmadığı gibi halkın sağlık hizmeti almasını da engelleyecek koşulları taşımaktadır” yorumunu yaptı.

"Sağlık çalışanını yok sayan bu yönetmelik derhal geri çekilmeli"

Şahbaz, Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği konusundaki bazı önerilerini şöyle sıraladı:

- Sağlık çalışanını yok sayan bu yönetmelik derhal geri çekilmeli ve aile hekimlerimizin talepleri yerine getirilmelidir. 
- Kamusal bir hizmet olan Birinci Basamak Sağlık Hizmetlerinin verildiği Aile Sağlığı Merkezleri kamu tarafından inşa edilmeli, fiziki ve tıbbi donanımı kamu tarafından sağlanmalıdır. 
- Birinci basamak sağlık merkezinde çalışan hekim, ebe, hemşire, sağlık teknisyeni ve grup elemanı olarak adlandırılan sağlık çalışanları, kadrolu ve iş güvenceli olarak çalışmalıdır. 
- Sağlık Hizmetlerinde hasta ile hekim arasına para girmemeli, Sağlıkta Şiddeti artırıcı para tahsilatı söz konusu olmamalıdır.

TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunum ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’yle ilgili de konuşan Şahbaz, nadir hastalıklarda kullanılan ilaçların ve HPV aşısının kanında yer almamasını eleştirdi.

Kanun ile 1 Ocak 2025 öncesine ait GSS borçlarının silindiğini ifade eden Şahbaz, bu tarihten sonra borcu olan yurttaşların borçlanmaya ve sağlık hizmetlerinden mahrum kalmaya devam edeceğinin altını çizdi. CHP’li Şahbaz, modern tıpta yeri olmayan sülük ve hacamat gibi uygulamaların da kanun ile kamusal hizmet sağlık hizmeti çerçevesine alınmasına tepki gösterdi.

Bakanlık bütçesi yeterli mi? 

CHP’li Şahbaz, birinci basamak sağlık hizmetlerinin bireylerin temel sağlık ihtiyaçlarını karşılamada kritik rol oynadığını vurguladı. Sağlık Bakanlığı bütçesinin yazılınca yüzde 28’inin birinci basamağa ayrıldığını anımsatan Şahbaz, bütçenin artırılması gerektiğini dile getirdi.

Aşı tedariğinde sorunlar

Şahbaz, aşı tedarikinde yaşanan sorunlara da değindi. Mango Cook, rota virüs gibi aşıların ulusal aşı takvimine alınması gerektiğinin altını çizen Şahbaz, aşırı reddinin de giderek büyüdüğüne dikkati çekti.

"Sağlıkta şiddet görmezden gelinmekte"

Şahbaz’ın değerlendirmelerinde öne çıkan diğer bazı açıklamaları ise şu şekilde: 

"Sağlıkta şiddet sağlık bakanlığı tarafından görmezden gelinmekte ve etkin bir sağlıkta şiddet yasası çıkartılmamaktadır. Sağlıkta şiddet bir halk sağlığı sorununa dönüşmüş durumdadır. Deprem bölgesinde sağlık sistemi enkaz altında kalmıştır. Depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen hala konteynerlerde aile sağlığı, aile hekimliği hizmeti verilmeye çalışılmaktadır. Konteynerlerde yaşayan yüz binlerce insanımız temiz suya ulaşmada ve sağlıklı yaşam ortamında bulunmaktan uzaktır. Yoksulluk bir halk sağlığı boyutuna ulaşmıştır. Derin yoksullukla birlikte halkımızın sağlıklı yaşaması, çocuklarımızın sağlıklı bir ortamda barınmayla beslenerek sağlıklı beslenmesi mümkün olmamaktadır. Türkiye’de çalışma huzuru bulamayan Hekimlerimiz yurtdışına gitmektedir. Genç hekimlerimiz yurtdışına gitmektedir ve bu Türkiye için çok büyük bir kayıptır."

Şehir hastaneleri bu yıl 104 milyar harcayacak 

Şahbaz, sağlık bakanlığı bütçesinde "kara delik" halini alan şehir hastaneleriyle ilgili de görüşünü paylaştı.

Şehir hastaneleri için 2025 yılında 104 milyar 602 milyon 82 bin TL ayrılmasını eleştiren Şahbaz, bakanlığın bütçesinin müteahhitler için değil, halk için kullanılması gerektiğini kayıtlara geçirdi.

"Böyle büyük bir olayda bürokratların sorumluluğu da sorgulanmalı"

Yüzlerce bebeğin ölümüne neden olan ve kamuoyuna, “Yenidoğan Çetesi” olarak yansıyan skandala yönelik de değerlendirmelerde bulunan Şahbaz, "Böyle büyük bir olayda bürokratların sorumluluğu da sorgulanmalıdır" ifadelerini kullandı.

Abdullah Öcalan'dan İmralı heyetine 'Selahattin Demirtaş' vurgusu Abdullah Öcalan'dan İmralı heyetine 'Selahattin Demirtaş' vurgusu

Şahbaz, skandala yönelik şu değerlendirmeye imza attı: "Skandalın yaşandığı dönemlerde Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, İstanbul İl Sağlık Müdürü olarak görev yapıyordu. Herkesin bildiği, sağlık çalışanları arasında da konuşulan bu olaydan haberdar olmaması gerçekçi değil. Bakan, derhal istifa etmeli. Soruşturma derinleştirilerek, olayda zafiyeti bulunan bakanlık yetkililerinden de hesap sorulmalıdır. Sağlık Bakanlığı ne yazık ki halkın değil, çetelerin ve sermayenin bakanlığı haline gelmiştir."