Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Atatürk Havalimanı'ndaki 'Büyük İstanbul Mitingi'nde vatandaşlara seslendi.

GENİŞ GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ALINDI

Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen AK Parti'nin mitingi saat 14'te başladı. AK Parti İstanbul İl Başkanlığınca Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen miting alanının çevresinde polis ekipleri yoğun güvenlik önlemi aldı. Alanda çok sayıda sağlık ekibi görevlendirilirken ambulanslar hazır bekletildi.

'CHP ZULMÜNDEN KURTARMAMIZ GEREKİYOR'

İBB başkan adayı Murat Kurum'un ardından sahneye çıkarak sözü alan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Atatürk Havalimanı'ndaki 'Büyük İstanbul Mitingi'nde vatandaşlara seslendi.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan satır başları şöyle:

Meydan gümbür gümdür 31 Mart'a yürüyor. Geleceğimizin teminatı değerli gençler, sizleri hürmetle muhabbetle selamlıyorum. Bu İstanbul ki efendimizin müjdelediği fetih için 8 asır boyunca milletlerin fatihlerini kumandanların rüyasına giren şehirdir. Ama bu şehri bu CHP zulmünden 31 Martta kurtarmamız gerekiyor. Bir hafta durmayacağız. Anadolu'da gittiğim her yerde söylüyorum İstanbul'daki hemşerilerinizi arayın, İstanbul yeniden sahiplerine kavuşsun.

Bugün burada 31 Mart'ta şehrine sahip çıkmaya hazırlanan İstanbullu kardeşlerimi görüyorum. İnşallah 31 Mart'ta İstanbul'u muradına kavuşturarak bu hedefimize de ulaşacağız. Sağlam aday, sağlam adam! Murat Kurum'la İstanbul'da yeni bir dönemi başlatacağız. Bunun için bir hafta çok çalışacağız.

İMAMOĞLU'NA YÜKLENDİ: AKILSIZ BELEDİYECİLİK!

Büyükşehriyle, ilçeleriyle İstanbul'un belediyecilik hizmetlerinde yeni bir dönemin kapılarını beraber açacağız. İstanbul'un 5 yıllık fetret devrini sona erdireceğiz.

Bu Ekrem denen arkadaş buraya göreve başladıktan sonra ne değişti? Yine çöp, çukur, yarı zamanlı mesai! İsraftan bahsediyor, israf sende, sen her şeyi israf olarak yaptın. Nerede akıllı belediyecilik? Akılsız belediyecilik!

Kendini İstanbul'un sahibi zannedenlerle, ne bu şehri ne bu şehrin insanlarını anlamış olanlarla bir yere varılmaz.

'İSTANBUL'DAKİ METROLARIN TAMAMI BİZE AİT'

Ulaşımıyla, suyuyla, Haliç'iyle, yeşil alanlarıyla, çevresiyle, temizliğiyle, konutuyla İstanbul'u yeni bir lige çıkardık. Sıkılmadan, utanmadan 'Metro yaptım' diyor. İstanbul'daki mevcut metroların tamamı bize aittir. Bunları biz yaptık. Bizden sonra gelen arkadaşlarımız da aynı vizyon, heyecanla eser ve hizmet siyasetini sürdürdü.

'BİR DE 'ENGELLENİYORUZ' YALANINA SARILIYOR'

Yarısı kayakta, yarısı tatilde, yarısı seçim kampanyalarında genel başkanını devirmek için geçen bir dönemden geriye elbette bir şey kalmaz, kalmıyor. İstanbul'un temel sorunu imkan ve kaynak kıtlığı değil, vizyon ve beceri eksikliğidir. Bununla yüzleşmek yerine kabahatlerini örtmek için bir de 'Engelleniyoruz' yalanına sarılıyor. Bunların hepsi belgelidir. Engellenme diye bir şey yok, tüm belediyeler ne alıyorsa İstanbul fazlasıyla bunu almıştır.

'TÜM BU REZİLLİKLERLE SİYASET KİRLENDİ'

İstanbul'da son bir ayda 37 kişi sahte içkiden öldü! İstanbul'da son bir ayda 37 kişi sahte içkiden öldü!

Balya balya, bavul bavul paralar bir yerlerden gidip bir yerlere gidiyorlar. 'Hatırlamıyorum, unuttum' diyerek şu ana kadar kimse bu görüntülerin makul, tutarlı bir izahını yapamadı. Partiye bina alınmasından vergi kaçırmaya pek çok şey söylendi ama hala mahşeri vicdanı tatmin eden bir açıklama duyamadık. Tam tersine biraz daha dal budak salıp çirkinleşiyor. Tüm bu rezilliklerle siyaset kirlendi. Namuslarına emanet edilen oyları kirlettiler.

İstanbul bugün bir yol ayrımında; bir tarafta 'sadece ben' diyenler, diğer tarafta 'sadece İstanbul' diyenler var. Bir tarafta depremi umursamayanlar var, diğer tarafta İstanbul'u depreme hazırlamak için projesi olanlar var.

Her seçim öncesinde insanımızı korkutmak için bizimle ilgili ortaya bir sürü yalan ve iftira attılar ama bir kez olsun haklı çıkmadılar. Ama hiçbir zaman akıllanmadılar. Onlar ne derse desin, biz asla istismar siyaseti yapmadık, kimsenin kökeniyle, mezhebiyle ilgilenmedik. Ayrımcılığın her çeşidi elimizin tersiyle ittik. Kazanma değil, sadece kaybettirme şantajıyla siyaset yapma fırsatçılığına hiç dönüp bakmadık. 1994'te bu şehrin emanetini devralırken, 2002'de Türkiye'yi yönetme sorumluluğu üstlenirken hangi gayeyle hareket ediyorsak bugün de aynı prensiplere bağlıyız.

Şu anda karşımda 650 bin kişi var. Bu meydanda 1,5 milyona alıştık.

Bay Ekrem göreve geldi; yine çöp, çukur, çamur.

Allah'ın izniyle seçimlerden sonra büyükşehir sorumluluğundaki metro projelerini cumhurbaşkanınız olarak şahsım, kabine, Murat kardeşim ve ekibi hep beraber bu projeleri hızlandıracağız.

Trafikten depreme, şehircilikten ulaşıma kadar şehrimizin son 5 senede yaşadığı irtifa kaybını anlatacağız. İstanbul'un bir 5 sene daha kaybetmeye tahammülünün olmadığını kardeşlerimize izah edeceğiz. Kalbi ve oyu kazanılmadık hiçbir İstanbullu kardeşimizi bırakmayacağız. Kullanacağız her bir oy hazine değerinde. Gerçeklere gözünü kapatıp kendini dev aynasında görenlerin sözüne itibar etmemenizi bekliyorum. İstanbul bir zamanlar Cumhur İttifakı'nın gölgesinde gezen, şimdiyse tüm enerjisi AK Parti'ye kaybettirmek için harcayanların oyununa gelmez.