Ayşe Özyılmazel: 'Bu çirkin erkek ağzının bitmesi için konuştum, konu şimdi nerede?

Ay%C5%9Fe+%C3%96zy%C4%B1lmazel:+%E2%80%99Bu+%C3%A7irkin+erkek+a%C4%9Fz%C4%B1n%C4%B1n+bitmesi+i%C3%A7in+konu%C5%9Ftum,+konu+%C5%9Fimdi+nerede?+
ABONE OL

Hürriyet'in Defne Samyeli haberine gösterdiği tepkiden sonra eski evliliği tekrar gündeme getirilen Ayşe Özyılmazel, kendisine yapılan eleştirilere cevap verirken bir tepki de Ali Taran'ın eski eşinin kardeşinden geldi.

Ünlü köşe yazarı Ayşe Özyılmazel'in Hürriyet Gazetesi yazarı Mehmet Üstündağ'ın Defne Samyeli hakkında yaptığı "Geçmişinden Kaçamazsın" başlıklı habere verdiği tepki gündemde geniş bir yer bulmuştu. Özyılmazel, gazetenin haber dilini kadına karşı sözel şiddet olarak yorumlayıp "Kadın yollu erkek paylaşılamayan paşa mı" diyerek tepkisini göstermişti.
 
Ünlü köşe yazarının gösterdiği bu tepkiye karşılık olarak hem habere imza atan Mehmet Üstündağ hem de bazı sosyal medya kullanıcıları, Özyılmazel'in 2011 yılında Ali Taran ile yaptığı evliliği gündeme getirmiş, Özyılmazel bu tepkilere de "O zaman Ali Taran'a kimse tek kelime hesap sormadı" diyerek sadece kendisinin yargılandığını belirtip tepki göstermişti.
 
Bu polemiğe Ali Taran'ın Ayşe Özyılmazel ile evlenmeden 17 gün önce boşandığı ve bu olaydan birkaç ay sonra kanser hastalığı nedeniyle hayatını kaybeden eski eşi Selma Ann Desmond'un yazar olan kardeşi Neriman Erman da dahil oldu. 
 
tv100 ekranlarında yayınlanan 'Magazin Hattı' programına konuşan   Neriman Erman, açıklamalarına tepki göstererek Özyılmazel'in fırsatçılık yaptığını düşündüğünü ve kendi geçmişinden kurtulmaya çalıştığını ifade etti.  Erman, "Ayşe Hanım'ın geçmişte ablama hiç merhametli, hiç vicdanlı davranmamış bir kadın olarak kadın savunuculuğu yapması evet bana biraz ters geldi" dedi.
 
Neriman Erman'ın açıklamaları şu şekilde:
 
Ben Mehmet Üstündağ'ın yazısını okudum. Evet doğru geçmişimizden kurtulamayız. Hepimiz yaptığımız hataları taşımak yüklenmek zorundayız. Ancak Ayşe Hanım'ın cevabını okuduğumda işte o zaman Mehmet Bey'den daha hırçın bir tavır hissettim.
Daha sonra Twitter'da da yazdıklarını gösterdiler, gördüm. Orada da kadınları yanına çağırarak azmettirici, saldırgan bir tavır olduğunu gördüm. Ayşe Hanım'ın kadınlarla ilgili neyi savunduğunu hiç anlamış değilim. Ayşe Hanım'ın geçmişte ablama hiç merhametli, hiç vicdanlı davranmamış bir kadın olarak kadın savunuculuğu yapması evet bana biraz ters geldi.
 
Nedense Ayşe Hanım'ın Mehmet Bey'in yazısının üzerinden fırsatçılık yaptığını hissettim. Yani kendi geçmişinden kurtulmak istediğini ve bunu kadın hakları savunucusu adı altında yapmaya çalıştığını hissettim.
 
Yani geçmişte Ayşe Hanım empati yapmamış biri olarak, empati duygusu olmayan biri olarak, empati duygusu iyi bir ruh ve tabii zeka gerektiren bir şey…
 
Bunlar olmadan siz hangi cüretle, hangi hakla, hangi sıfatla kadın hakları savunuculuğu yapıyorsunuz? Çok merak ediyorum"
 
Ayşe Özyılmazel de sosyal medyada gündem yaratan açıklamaları nedeniyle kendisine yapılan Ali Taran yorumlarıyla ilgili bir açıklama daha yaptı.
 
Yaşadıklarından sonra olaylara ön yargılı yaklaşmamayı ve yazılarını da bu tarzda yazmamayı öğrendiğini belirten Ayşe Özyılmazel, "Dışarıdan görünenler çoğu zaman gerçeklerin yanından bile geçmiyor. Sizin o an içinizi boşaltmak, doğru sandığınızı savunmak, hatta ve hatta günü kurtarmak için yazdığınız bir yazı, haber ya da tweet bir insanın günlerini mahvedebiliyor" dedi.
 
Özyılmazel, Ali Taran ile tanıştığında, Taran'ın boşanmış olduğunu ve boşanma sebebinin kendisi olmadığını ifade etti. Özyılmazel, boşanma sebebi ile ilgili olarak da,  "Adamla tanıştığımda bo-şan-mış-tı!!! Ve sebebi ben değildim. Kim olduğunu da asla söyleyemeyeceğim. Çünkü bir kadını göz göre göre yakmam ben" ifadelerini kullandı.  
 
Özyılmazel'in yeni açıklamaları şu şekilde:
 
16 yıl önce gazeteye girdiğimde toy ve heyecanlı, öğrendiğini hemen emen ve doğru sanan bir genç köşe yazarıydım. O dönem kalemin ve aldığım bir kısım alkışın, ilk kez böylesine onaylanmanın şehvetine kapılarak çok sert yazılar yazdım. Bilemiyorum kimleri kimleri kırdım..
 
Ne zaman ki başıma böylesi bir olay geldi. İşte benim almam derslerden biri de buydu hayatta. Yani önyargıyı bırakmak. Kişilerin gerçeklerini, yaşamlarını, geçtikleri yolu bilmeden yargılamamak. Ahlak, insanlık, gönül terazisi hiçbirimizin elinde değil.
 
Dışarıdan görünenler çoğu zaman gerçeklerin yanından bile geçmiyor. Sizin o an içinizi boşaltmak, doğru sandığınızı savunmak, hatta ve hatta günü kurtarmak için yazdığınız bir yazı, haber ya da tweet bir insanın günlerini mahvedebiliyor.
 
Düşünsenize üç beş kişilik arkadaş grubunuzda bile iftira atılsa, dedikodunuz çıksa uykularınız kaçıyor. Hadi bunu ülke geneline vurun. Herkesin bir ailesi, umutları, sevdikleri, çalıştığı yer, her gün karşılaştığı insanlar var...
 
Bu benim meselem değil, iftira, önyargı denen illet milyonlarca insanın hayatını etkiliyor. Neden düğün yaptın? Kardeşim hayatımda ilk kez evleniyorum. Mutluyum, aşık olmuşum, bana söylenenlere inanmışım. 20 günde evlenmişim. Karşımda muazzam bir adam.
 
20 kişiyi çağırmışım düğüne. Dostum sandığım insanlar gizli gizli yatak odamın fotoğraflarını çekmiş. Dostum dediklerim evimin içinde ne varsa basına sızdırmış. Hayatımda ilk kez evleniyorum ayaklarım yerden kesilmiş. Bilmiyorum neler oluyor. Göremiyorum...
 
Yanımda koskoca bir adam, beni seviyor. Ona inanmayı seçiyorum. Aşığım be! Ne derse o işte. Bir an durup sormuyorum, sorgulamıyorum öyle bir ayak kesilmesi yerden. Sonrası yere çakılış elbette.
 
Bakın kadına düşmanca dil kullanan. İnsanların ahlaklı tarafını kendi ahlaksızlıkları için değerlendiren bu çirkin erkek ağızının bitmesi için konuştum konu şimdi nerede? 
 
Kadına karşı sürmekte olan bu dili konuşan yok yine. Ayşe niye havuza atladı??? Çok mutluydum..
Evimdeydim. İlk kez evleniyodum. Durumların farkında değildim. Kimsenin ayrılığının sorumlusu değildim. Adamla tanıştığımda bo-şan-mış-tı!!! Ve sebebi ben değildim. Kim olduğunu da asla söyleyemeyeceğim. Çünkü bir kadını göz göre göre yakmam ben!
 
Dostum sandığım insanlar vardı. Beni önce onlar sattı zaten. Şöhretin nasıl korkunç bir zehir olduğu konusuna sonra geliriz... Beni artık kötü sözlerle, iftiralarla yıkamazlar. 9 yıl ölmüş ölmüş dirilmişim. Kim ne diyorsa karşıma çıkacak. Her şeye de cevabım var..
 
Çocukluk etmedim mi? Ettim. Acele etmedim mi? Ettim. Gözüm kararmadı mı? Karardı! Ama kimsenin yuvasını yıkmadım. Kimseyi ayırmadım. Kimseyi öldürmedim.
 
Neyse asıl önemlisi şu. Lütfen birini yargılarken, eleştirirken, dalga geçerken bir nefes alın. Herkes güçlü değil, herkes altından kalkamaz. Herkesin sığınacağı limanı yok. Hayatta size yapılan haksızlıkları düşünün 2 dakika. Sesinizi duyaramadığınız anları.
 
twitter takip