Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan'dan mektup var!

ABONE OL

Silivri Cezaevi'nde bulunan Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan okurlarına mektup yazdı. Barış Pehlivan ayrıca sırtına vurarak kendisini darp eden gardiyandan şikayetçi oldu.

 

Libya'da şehit olan MİT görevlisinin kimliğinin deşifre edilmesine dair yayınlanan haberin soruşturması kapsamında tutuklanan Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu ve Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan okuyucularına Silivri Cezaevi'nden mektup yazdı.
 
Silivri  9 nolu Cezaevinde olan gazeteciler Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu, mektuplarında "9 yıl önce nasıl özgürlüğümüze kavuştuysak bugün de sizin desteğinizle özgürlüğümüze kavuşacağız" ifadelerini kullandı.
 
Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan mektuplarında şu ifadelere yer verdi.
 
Buraya girmeden önce yaklaşık 10 milyon kişilik bir aileydik. Biliyorum ki, şimdi daha da büyüdük. Siz 13 yıl boyunca bizden sadece ve sadece gerçekleri okudunuz. İşte ne zamanki, 9 sene önce bu nedenle Silivri'deysek şimdi de bu nedenle yine aynı yerdeyiz. Ve nasıl ki, sizin desteğinizle özgür olduysak, yakında yine sizin desteğinizle yine özgürlüğümüze kavuşacağımızı biliyorum. Sevgiyle ve hasretle (Barış Pehlivan)
 
Sevgili dostlarımız...
 
Size bu satırları bizim için tanıdık olan Silivri zindanından yazıyorum. İyiyim, iyiyiz ve iyi olmaya devam edeceğiz. Kendimiz ve ülkemiz için iyimser olmak , bizi gömmek istedikleri mezarlığa karşı savunma sistemimiz. Ben de, Barış'ta yaşadıklarımızı hiçbir zaman kişisel bir mesele olarak görmedik. Yapılanlar, ülkemizin istikbaline yönelik bir kasıt içeriyor. Geçmişte Fethullahçıların yaptığı gibi bugün de onun koltuğuna oturanlar Türkiye'yi daha karanlık bir yola sokarken, bizleri önleri engel olarak gördüler. Yargıyı hesaplaşmalarına aracı kıldılar. Biz bu hikayeyi biliyoruz. Emin olun, Türkiye bu baskı sisteminden çıkacak. Bunda; boyun eğmeyen gazetecilerin de, onlarla birlikte öğrenen, öğreten okurların da payı olacak. O gün buluşmak üzere. Sevgilerimle. (Barış Terkoğlu)
 
Öte yandan; Barış Pehlivan'ın avukatları; Hüseyin Ersöz, Kazım Yiğit Akalın ve Serkan Günel, Pehlivan'ın tutukluluğuna itiraz ederek, tahliyesini istedi. Barış Terkoğlu'nun tutukluluğuna itiraz ise reddedildi.
 
Bugün ayrıca, Barış Pehlivan'ın Silivri Cezaevi'nde bir gardiyan tarafından darp edilmesiyle ilgili de suç duyurusunda bulunuldu.
 
Barış Pehlivan, tutuklanmasının ardından götürüldüğü Silivri Cezaevi’nde bir infaz koruma memurunun kötü muamelesine maruz kalmıştı.
 
Cezaevi girişinde, Barış Pehlivan’a aşağılayıcı ifadeler kullanan infaz koruma memuru, Pehlivan’ın sırtına iki kez sertçe vurmuştu.
 
Bugün, Barış Pehlivan’ın avukatları konuyla ilgili suç duyurusunda bulundu.
 
Suç duyurusunda yaşanan olay şöyle anlatıldı:
 
“Tutuklama kararının ardından saat 23:00 sularında Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na ulaştırılan Müvekkilimiz, ‘kayıt işlemleri sırasında’ Kimliği Tespit Edilemeyen Şüpheli İnfaz Koruma Memurunun kaba ve aşağılayıcı tavırlarıyla karşılaşmıştır. İlk etapta duymazlıktan gelen Müvekkil, Şüpheli İnfaz Koruma Memurunun rencide edici tavırlarını sürdürmesi üzerine kendisini kibarca uyarmış ancak Şüpheli bu kez de Müvekkile ‘SEN KİM OLUYORSUN? BEN DEVLETİM!’ minvalinde cümleler kurarak bağırmaya başlamıştır.
 
Bunun üzerine Müvekkilimiz ‘Ben Barış Pehlivan’ım, ben ‘siz’ diye hitap ederken, benimle bu şekilde konuşamazsınız.’ cevabını vermiş; Şüphelinin agresif tutumlarına son vermemesi üzerine diğer İnfaz Koruma Memurları tartışmayı sonlandırmaya çalışmışlardır. Ancak, müvekkilimiz kayıt işlemlerinin tamamlanması için bekleyişini sürdürürken şüpheli, müvekkilin arkasına yanaşarak sırtına 2 kez sert şekilde vurmuştur. Müvekkilimiz maruz kaldığı şiddete ve kötü muameleye karşılık vermemiş; Şüpheliyi uyararak, hakkında suç duyurusunda bulunacağını söylemekle yetinmiştir. Müvekkilimiz, Şüphelinin ismini bilmemekle beraber yüzünü net olarak hatırladığını ifade etmektedir.”
 
GÖRÜNTÜLER İSTENDİ!
 
Başsavcılığın konuyla ilgili yaptığı açıklamanın da hatırlatıldığı suç duyurusunda “Müvekkilimizin maruz kaldığı kötü muamelenin gerçekliği yaşadığı hukuksuz soruşturma süreci karşısında yapılan bu sübjektif değerlendirmeye şüphe ile yaklaştığımızı belirtmek isteriz. Bu nedenle suç duyurusuna konu hadise ve Şüpheli İnfaz Koruma Memuru’nun kimliğinin tespiti için Sayın Savcılığınızca müvekkilin Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na girişinden, koğuşuna gidene kadar olan tüm kamera kayıtlarının saniye saniye dosyaya celbini ve bu konuda beyanlarının alınmasını talep ediyoruz” denildi.
 
“İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE YASAĞI’NIN İHLALİ NİTELİĞİNDEDİR”
 
Suç duyurusunda ayrıca şu ifadeler yer aldı:
 
“Şüpheli infaz koruma memuru müvekkilimizi aşağılayarak ve şiddet uygulayarak kötü muamelede bulunmuştur. Müvekkil, Şüphelinin kaba söylem ve davranışlarına karşı sakinliğini korumuş, karşılık vermekten kaçınmıştır. Ne var ki Şüpheli, Müvekkilin tüm sözlü uyarılarına rağmen gayri insani tavırlarından vazgeçmemiş, ilk kez gördüğü Müvekkile karşı sebebi bilinmez bir şekilde düşmanca tavırlar sergilemiş, kendisini ‘devlet’ olarak tanımlamış ve en nihayetinde şiddet uygulamıştır. Şüpheli, kamu görevlisi olması dolayısıyla kendisine tanınan yetkinin ardına sığınarak, Müvekkilimize karşı sözlü ve fiziki şiddet uygulamayı kendisine hak görmüştür.
 
Kaleme aldığı kitaplar ve imza attığı önemli haberlerle Türkiye’nin tanınan araştırmacı gazetecilerinden biri olan Müvekkilimizin karşı karşıya kaldığı bu durum Anayasa’nın 17. Maddesinde düzenlenen ‘İşkence ve Kötü Muamele Yasağı’nın da ihlali niteliğindedir. Şüpheli İnfaz Koruma Memuru takındığı rencide edici tavır ve uyguladığı şiddet ile tutuklandığı ilk gün ruhsal açıdan zor durumda olan Müvekkilimizin mağduriyetine sebebiyet vermiştir. İşkence ve kötü muamele yasağının Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi bağlamında istisnasının bulunmadığı malumunuzdur. Bu noktada Müvekkilin ‘tutukluluk halinin’ de, onuruna ve kişiliğine karşı Şüpheli tarafından gerçekleştirilen fiilleri haklı kılmayacağı açıktır.”
 
twitter takip