Erdoğan ''silkeleyin'' demişti! CHP'li 6 belediyeye haciz iddiası! Erdoğan ''silkeleyin'' demişti! CHP'li 6 belediyeye haciz iddiası!
Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ve Odatv Sorumlu Haber Müdürü Barış Terkoğlu'nun avukatları, yeni infaz düzenlemesinin yürürlüğe girmesinin ardından tahliye talebinde bulunmuşlardı. Düzenlemedeki lehe hükümlere rağmen, talepler gerekçesiz bir şekilde reddedildi.
Bu durum üzerine Pehlivan ve Terkoğlu'nun avukatları Hüseyin Ersöz, Kazım Yiğit Akalın ve Serkan Günel bugün ortak bir yazılı açıklama yaptı.
Avukatların açıklamasında bundan sonra herhangi bir talepte bulunmayacakları belirtildi ve hızlı bir şekilde iddianamenin hazırlanması gerektiği vurgulandı.
Pehlivan ve Terkoğlu hakkında tutuklanmalarının üzerinden yaklaşık 50 gün geçmesine rağmen iddianame hazırlanmadı. Asliye Ceza Mahkemelerinde görülecek suçlamalar nedeniyle tutuklu bulunan iki gazeteci, iddianame hazırlanmadığı için mahkemeye çıkıp savunma yapamıyor.
'SUÇUN UNSURLARININ OLUŞMADIĞI BİR İSNATLA HALİ HAZIRDA 6 GAZETECİ CEZAEVİNDE TUTULMAKTADIR'
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
'3 Mart 2020 günü OdaTv.com haber sitesinde yayınlanan bir haber önce sosyal medya trolleri, sonrasında ise bir kısım 'sözde' gazeteci tarafından yapılan açıklamalarla yargısız infaza dönüşmüş; bu süreç gazeteciler Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan ve Hülya Kılıç'ın tutuklanmasıyla neticelenmiştir.
Basın Özgürlüğü'nün koruması altında olan ve teknik hukuk yönüyle de suçun unsurlarının oluşmadığı bir isnatla hali hazırda 6 gazeteci cezaevinde tutulmaktadır.
Şuan Cezaevinde olan Müvekkillerimizle ilgili olarak söz konusu haberin hukuk çerçevesinde herhangi bir suç oluşturmaması yönlü taleplerimiz bir yana, hem 'Covit-19 Salgını' hem de 'İnfaz Düzenlemesi' çerçevesinde Müvekkillerimizin haksız bir ceza alması halinde bile cezaevinde geçirecek süreleri kalmayacak olması doğrultusunda yaptığımız başvurular, Sulh Ceza
Hakimliklerince gerekçesiz bir şekilde reddedilmiştir.
Bu hukuksuz sürecin bir başka yansıması ise TBMM'deki infaz kanunu görüşmeleri sırasında 'kişiye özel' düzenleme yapılarak tutuklu gazetecilerin kapsam dışı bırakılmak istenmesi olmuştur. Bu durum tutuklu gazetecilerin 'sistematik' şekilde hedef alındığını ve özgürlüklerinin kısıtlanmak istendiğini göstermektedir.
''İDDİANAMENİN HAZIRLANMASI' DIŞINDA BİR BEKLENTİMİZİN KALMADIĞINI VE BUNDAN SONRA 'HİÇBİR TALEPTE BULUNMAYACAĞIMIZI' DUYURURUZ'
Bu 'sistemli' propaganda ve hukuka aykırılıklar karşısında, geldiğimiz aşama itibariyle Adil Yargılanma Hakkı'na aykırı süreçten beklenti içinde olmak 'tarihi yanılgıya' düşmek olacaktır.
Bu sebeple tarafsızlıklarını kaybeden soruşturma makamlarından iddianamenin hazaırlanması dışında bir beklentimizin kalmadığını ve bundan sonra hiçbir talepte bulunmayacağımızı kamuoyuna duyururuz.
'Üstünlerin Hukukundan', 'Güçlü ve Adil Hukuk Düzenine' geçilmesi ümidimizin gerçekleşmesi dileğiyle.