Eşi Kenan Doğulu ile sürekli boşanacakları yönünde haberler çıkan Beren Saat, katıldığı bir YouTube yayınında evliliği hakkında konuştu.
Ünlü oyuncu Beren Saat, 'Yeniden TV' adlı Youtube kanalına konuştu ve Ayşegül Doğan’ın sorularını yanıtladı.
Pandemi sürecini değerlendiren Saat, eşi Kenan Doğulu ile evliliği hakkında da ilk kez konuştu.
Kenan Doğulu son bir yıldır boşanacakları haberiyle gündemde olan Beren Saat eşinin doğum gününde paylaştığı mesajın sonunda
“Beceremediğimiz evlilik olsun” diyerek kafaları karıştırmıştı.
Ünlü oyuncu o sözlerine açıklık getirdi ve şöyle konuştu:
“Ülkenin ve toplumun temel değerleriyle ilgili negatif bir şey söylemek istemiyorum. Evliliği yaşamak isteyen herkes yaşasın. Ben evlenmeden önce de böyle düşünüyordum. Belki benim ailemin de çok mutlu bir evliliği olmadığı için ‘Evlilik değil, esas olan aşk diyordum’ Kenan’a… O zaman geldiyse sen de benimle onu yaşamak istiyorsan, ben de sana aşığım. Evet ama her zaman aşk evlilikten daha önemli…
Evlilikle beraber bir şey oldu. Galiba insanlar daha mı çok ilişkiye dahil oluyor. Daha başka türlü bir rol yükleniyor galiba… İnsanın başka türlü şeyler temsil etmesi gerekiyor. Niyeyse toplum başka türlü karşıladığı için daha başka davranılıyor. O da galiba bizim gibi insanlar açısından biraz daha bunaltıcı olabiliyor mu diyeyim. Bizim herhalde ayrılık haberimiz 100 bin kere falan yapılmıştır. Çünkü biz ayrılmıyorken de ayrılık haberi vardı, bizim bir takım problemler yaşadığımız dönemlerde de vardı. Bence artık okuyacak insanlar için de son derece değerini kaybetmiş bir haber…
Ama biz şöyle bir şey yaşadık; pandemide beraber olmak da yani aslında ayrı bir süreç geçirdikten sonra pandeni sürecini beraber geçirdik. Beraber müzik yapmaya başladık. Daha başka türlü bir yere geldi. Birbirimizi başka türlü beslediğimiz, başka bir level’indayız ilişkinin ve aşkın her neyse… Her şey bitti derken başta beni şaşırtacak bir yere geldi. Bir müzisyen olarak Kenan’ı tanımaya başladım.
Bütün dünyanın hiçbir kimsenin evinden başka güvende hissetmediği bir dönemi beraber yaşadık. O enteresandı. Evde olmak, ikimiz olmak, güvende hissetmek onlarla beraber galiba biraz daha yoğunlaşıp o hale geldi. Biz arkadaşlığı başardık. Beraber üretmeyi başardık. Aile olmayı, aile gibi hissetmeyi başardık. Ama dışardan insanlar baktığı zaman ayrıldılar, şöyle oldu böyle oldu bilmem neydi. O işte o çekirdek aile fotoğrafını bir türlü onlara veremedik. Yani çocuk yaptılar da şöyle oldular da o beklenen aile fotoğrafını veremedik ama onun çok üstünde ya da çok derininde diyeyim başka paylaşımları başka türlü daha derin bir dostluğu, insani bağı kurduk.
O yüzden beceremediğimiz evlilik olsun yani… Öyle bir şeydi yazdığım. Yani insanlar kendi yaşam tecrübelerinden bizim hayatımızı anlamlandırmak ve tasdik etmek zorunda da değiller. Çünkü biz başka bir hayat yaşıyoruz.
Ama son derece de sade ve anlaşılabilir bir hayat yaşıyoruz. Bir şekilde sevgi her canlıyı iyileştirir ya evet biraz o evliliğin içinde nefes alamadığımız zamanlar yaşadık. Birbirimize kırıldık döküldük falan ama sonra bu dönemden sonra her şey daha başka ve ilginç oldu. Güzel, sevgi bir şekilde bütün sorunları aşıyor.”