'Berna Laçin'e o soruyu neden sordum?'

%E2%80%99Berna+La%C3%A7in%E2%80%99e+o+soruyu+neden+sordum?%E2%80%99
ABONE OL

Medyakoridoru.com'un kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni Canan Kaya, geçtiğimiz pazar günü oyuncu Berna Laçin ile Twitter'da yaşadığı 'basın kartı' polemiğinin detaylarını journo.com.tr'ye yazdı.

İşte, Kaya'nın bugün Journo'da yayımlanan o yazısı:

"Geçtiğimiz günlerde Twitter’da gecikmiş bir tartışma konusu açıldı. Tiyatrocu Berna Laçin, eski adıyla “212” diye bilinen 5953 Sayılı Basın İş Kanunu’na tâbi çalıştığı ve basın kartı taşıdığı için koronavirüs salgınında öncelikli gruba dâhil edilerek BioNTech aşısı olduğunu sosyal medya hesabından duyurdu.

Bu paylaşımdan sonra ben dâhil birçok gazeteci Laçin’e tepki gösterdi. Ancak bu tepkiler aslında sadece ne aşı önceliğine, ne de Laçin’in şahsına yönelikti. Konunun başlığı aşıyla ilgiliydi ama içeriği büyük suistimaller ve haksızlıklar barındırıyordu. Bu suistimaller zinciri de Berna Laçin’in attığı bir tweet sayesinde gazete veya televizyon koridorlarından çıkıp kamuoyuna açık bir platforma taşınmış oldu.

Laçin, Twitter’daki soruma şu yanıtı verdi:

Çok uzun yıllardır gazetelerde  çalışıyorum, o sebeple… Köşe yazılarımı da okuyabilirsiniz çok arzu ederseniz. Ayrıca konu ile ilgisini anlayamadım. “Benim niye yok” demenizi anlarım ama “senin niye var” demek ne bileyim! Kaldı ki konu aşı! Ben öğretmenlere öncelik diyorum!
Berna Laçin’in bir süre Milliyet’te köşe yazıları kaleme aldığını, medya haberi yapan bir gazeteci olarak biliyordum elbette. Ama Laçin dâhil pek çok kişi, her köşe yazarının gazeteci olamayacağı bilgisinden mahrumdu.

Temel bir sistem sorunu

“Berna Hanım, bu şahsınızla ilgili bir sorun değil. Temel bir sistem sorunu. Ben size basit bir gazetecilik sorusu yönelttim. Yanıtınız için de teşekkür ederim. Ancak köşe yazarı olmanız dolayısıyla basın kartı almış olmanız temelde büyük bir problem” dediğimde, Laçin’den şu cevap geldi:

Uzun süredir çalıştım. Hepsini burda anlatamam sahiden. Ha siz uygun görmezsiniz bu ayrı, sistem sorunu ayrı. Ama insanları böyle suçlamamalı! İşte o zaman sistemi düzeltme şansı da olmaz. Yakında birlikte çalışabiliriz, tanışır konuşuruz o zaman.
Laçin, bu cevabında kadrolu olarak çalıştığını ve hepsini açıklamasının mümkün olmayacağını belirtiyordu ama bunu açıklaması gerekiyordu. Açıklamadığı gibi, kendisini gazeteci olarak gördüğünü ima ediyordu. Bence Berna Hanım ile ilgili sorunlu tek kısım buydu.

Yanlış uygulamaya itiraz etmeyenler de hatalı

Şu eleştiriye de sonuna kadar katılıyorum: Bu suistimallerle ilgili tepki gösterilecek kişi ya da kişiler, medya patronu ve basın kartını veren Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olmalı. Ancak şunu da unutmamak gerekir ki, yanlış uygulamayı hayata geçirenler kadar, ona itiraz etmeyenler de hatalıdır.

Dolayısıyla bu soruyla; asıl mesleği oyunculuk olan ve geçimini buradan sağlayan bir sanatçının, gazetecilere verilmesi gereken bir karta hangi usûllerle sahip olduğunu öğrenmeye ve gündeme getirmeye, bu örnek olay üzerinden benzer hak ihlallerini konuşmaya çalıştım. Ancak ne yazık ki Twitter’ın doğası gereği ben de linç paylaşımlarının hedefi oldum.

Gazeteci, asıl geçim kaynağı gazetecilik olan kişidir

Yazının başında “gecikmiş bir tartışma” dedim çünkü, Türkiye’de uzun süredir basın kartının veriliş usulüne yönelik çok ciddi suistimaller ve haksızlıklar söz konusu. Ama bu konuya geçmeden önce gazeteciliğin tanımını açıkça ortaya koymamız gerekiyor.

Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne göre bu tanım şöyle:

Günlük yahut süreli, yazılı, görüntülü, sesli elektronik veya dijital basın ve yayın organında, kadrolu, sözleşmeli ya da telif karşılığı, haber alma, işleme, iletme veya görüş, fikir belirtme görevi üstlenen ve asıl işi ile başlıca geçim kaynağı bu olup, çalıştığı işletme ile ilgili yasalar karşısındaki konumu bu tanıma uygun olanlar gazetecidir.

Basın İş Kanunu’nun 1961’de değiştirilen 1. maddesi ise şöyle diyor:

Bu Kanun hükümleri Türkiye’de yayınlanan gazete ve mevkutelerle haber ve fotoğraf ajanslarında her türlü fikir ve sanat işlerinde çalışan ve İş Kanunundaki “işçi” tarifi şumulün haricinde kalan kimselerle bunların işverenleri hakkında uygulanır. Bu Kanunun şumulüne giren fikir ve sanat işlerinde ücret karşılığı çalışanlara gazeteci denir.”

Yani gazeteci olarak anılmanız için, asıl geçim kaynağınızın gazetecilik olması gerekiyor. Bu tanıma referansla, gazetelerde köşe yazısı yazan herkesin gazeteci olamayacağını açıkça söyleyebiliriz."

Yazının tamamını okumak için TIKLAYIN...

 

twitter takip