Cumhuriyet Gazetesi ve Nagehan Alçı bugün birbirlerini yazdı!

Cumhuriyet+Gazetesi+ve+Nagehan+Al%C3%A7%C4%B1+bug%C3%BCn+birbirlerini+yazd%C4%B1%21;
ABONE OL
Habertürk Gazetesi yazarı Nagehan Alçı bugünkü köşe yazısında Cumhuriyet Gazetesi davasında 5 yıldan az ceza aldıkları için Yargıtay'a başvurma hakları bulunmayan ve geçtiğimiz günlerde yeniden cezaevine giren gazetecileri yazdı. Yazısında Eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun ve Cumhuriyet gazetesi çalışanlarının tutuklanmasına değinen Nagehan Alçı, Bülent Utku, Güray Tekin Öz, Hacı Musa Kart, Hakan Karasinir, Mustafa Kemal Güngör, Önder Çelik ve Yusuf Emre İper’in bir kez daha tutuklanması için "Ne akla, ne de adalete uygun" ifadelerini kullandı. Cumhuriyet çalışanlarının saçma gerekçelerle hapse girdiğini vurgulayan Alçı, bu 6 ismin tahliye edileceğine inandığını yazdı. Nagehan Alçı'nın yazısı şu şekilde: .... Sabri Uzun’un yanı sıra Cumhuriyet çalışanlarının yeniden cezaevine girmesi bunun son merhalesidir. Bülent Utku, Güray Tekin Öz, Hacı Musa Kart, Hakan Karasinir, Mustafa Kemal Güngör, Önder Çelik ve Yusuf Emre İper’in bir kez daha tutuklanması ne akla, ne de adalete uygun! Bu 6 kişi, yok yere, saçma gerekçelerle içeride. Yargı içindeki sağduyu güçlerinin bir formülünü bularak hem bu 6 ismin hem de Sabri Uzun’un tahliye edilmelerini sağlayacağına inanıyorum. Sağlamaları gerektiğini düşünüyorum. Ben şimdi bunları yazdığım için kimi yargı yetkililerimiz 17-25 Aralık darbe teşebbüsünde FETÖ’nün hükümeti devirmesini destekleyenlerin ellerine güç geçse ne zulümler yapacağını söyleyecekler. Sözcü ve Cumhuriyet’i de bu kapsamda görerek suçluyorlar, biliyorum. KARŞINIZDAKİ AHLAKSIZLIK YAPSA DA O KİŞİNİN HUKUKUNU SAVUNMAK Cumhuriyet-Sözcü davalarının başından beri bu meseleleri kendileriyle konuştuk ve tartıştık. Özellikle benim hakkını hukukunu savunduğum bir Cumhuriyet davası hükümlüsünün benimle ilgili iftiralarını ve hakaretlerini önüme koyuyorlar. Bu vesileyle o önüme konan kişiyle ilgili konuyu aydınlatmak isterim. Bir insan eğer hukuksuzluğa maruz kalmışsa, size kasten ahlaksızlık da yapmış olsa adaletten yana tutumdan vazgeçilmemesi gerektiğine inanırım. Bu kişi de bu kapsama giriyor. Ben başından beri Cumhuriyet davasında yaşananların adaletsizlik olduğunu yazdım ve söyledim. Ayrıca bunun üstüne de bu tutuklamaların FETÖ ile mücadeleye ve AK Parti hükümetine zarar vereceğini de ikna bağlamında güçlendirici argüman olarak ifade ettim. Medya ve siyaset camiasında herkes bu tavrımı biliyor. Devlet yetkililerin olumsuz örnek diye zikrettiği bu kişi ise benim adaletsizlik bağlamında yazdıklarımın özellikle üstünü kapatıp sadece yarar-zarar dengesi kurarak konuştuğum yalanını hiç utanmadan söyleyebildi ve yazabildi. Elbette bu durum, karşınızdakini normal insan olarak değerlendirirseniz tam bir ahlaksızlığa işaret ediyor. Fakat bence ruh sağlığı epey bozulmuş olduğu için kendisini mazur görüyorum. NAGEHAN ALÇI'NIN YAZISININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ CUMHURİYET GAZATESİ YAZARI DA NAGEHAN ALÇI'YI YAZDI Öte yandan; Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu da bugünkü yazısında isim vermeden Nagehan Alçı'yı yazdı. Nagehan Alçı'nın Ekrem İmamoğlu hakkında açıklamalarının İşişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun talimatlarına dayandığını ifade eden Terkoğlu şunları yazdı: Kırmızı Başlıklı Kız, ormanı aşıp büyükannesinin Bank Asya kredisiyle aldığı kulübeye girdi. Seslendi: “Senin tırnakların neden böyle uzun?” Yanıt geldi: “Ekrem İmamoğlu stadyuma gitmesin diye.” Tekrar sordu: “Senin kolların neden bu kadar uzun?” Biraz kalınlaşan ses: “Ekrem İmamoğlu Maltepe’de miting yapmasın diye.” Hâlâ durumu anlamayan kızcağız son soruyu sordu: “Dişlerin neden sivri peki?” Bu saflığa dayanamayan İçişleri Bakanı yataktan fırladığı gibi Kırmızı Başlıklı Kız’ı yutuverdi. “Masal böyle değil” mi diyorsunuz? Aslında böyle. Habertürk’ün FETÖ’nün ucuz kredisi ile ev alan yazarı günlerce Ekrem İmamoğlu’na “yapılmayacaklar listesi” hazırladı. O maça gitme, şu mitingi yapma, böyle konuşma. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, cuma gecesi televizyona çıktı. Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’a “İmamoğlu derbiye gelmesin” dediğini kabul etti. Böylece resim tamamlandı. Biz gazeteci konuşuyor sanıyorduk, meğer ses Soylu’dan çıkıyormuş. Kalemin mürekkebini Soylu akıtıyormuş. Üstelik bununla sınırlı değil. Şu ara “bazı yandaşlar” aynı şeyi yazıyor, söylüyor: “Aman Cumhurbaşkanım Süleyman Soylu’dan vazgeçmeyin.” Belli ki kabine değişikliği ihtimali onları korkutuyor. 31 Mart yenilgisinin Soylu ile bağlantılı olmadığını anlatıyorlar. Tabii ki Soylu’nun Pelikancılar gibi A Haber’i ya da Sabah gazetesi yok. Haliyle Gökçek’in kanalında kimi programcılara ya da TGRT’deki partnerlerine iş düşüyor. Gözünüzü kapatın sanki Soylu’ya playback yapıyorlar. BARIŞ TERKOĞLU'NUN YAZISININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ 
twitter takip