Bartın'daki yerel bir gazetenin imtiyaz sahibi ve yazı işleri müdürü emniyete giderek ifade verdi.
Bartın’da bir doktorun Coronavirüs testinin pozitif çıktığına ilişkin ilk haberi yayınlayan Eybey Medya imtiyaz sahibi Mustafa Ahmet Oktay ile Yazı İşleri Müdürü Eren Sarıkaya’nın Emniyette ifadesi alındı.
Haber dün 09:40’ta Eren Sarıkaya imzasıyla internet sitesinden servis edildi. Bir saat sonra da polisin daveti üzerine Bartın Emniyet Müdürlüğü’ne giden Ahmet Oktay ve Eren Sarıkaya’nın sanık olarak ifadesi alındı. İki gazeteci, Türk Ceza Kanununun 213. Maddesi, ‘Halk arasında korku ve panik yaratmak’ maddesiyle suçlandı.
Bakanlığın konuyla ilgili kesin talimatı olduğu, buna rağmen resmi kaynaklardan önce yapılan haber nedeniyle alınan ifade işlemi yaklaşık 5 saat sürdü. Daha sonra sağlık kontrolünden geçirilen Oktay ve Sarıkaya, Bartın Adliyesi’ne getirildi. Burada ifadeleri alınan Oktay ve Sarıkaya’nın suçlandığı TCK maddesi şu şekilde:
“Halk arasında endişe, korku ve panik yaratmak amacıyla hayat, sağlık, vücut veya cinsel dokunulmazlık ya da malvarlığı bakımından alenen tehditte bulunan kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır…”
Ahmet Oktay, olaya ilişkin “Haberi Yazı İşleri Müdürümüz Eren Sarıkaya yayına verdi. Ben ofis dışında olduğum için sonradan gördüm. Zaten kısa süre sonra Valilik de haberi doğruladı. Resmi kaynaklardan önce haber yapılmayacağına ilişkin bize bir tebligat yapılmadı. Emniyette 5 saate yakın kaldık. Sonra Savcıya ifademizi verdik. Gerisi başsavcılığın takdirinde” diye konuştu.
CHP'nin eski milletvekili ve gazeteci Barış Yarkadaş da, bu olayı Twitter sayfasından duyurdu ve "Gazetecileri değil virüsü durdurun" diyerek tepki gösterdi.
Barış Yarkadaş'ın açıklamaları şu şekilde:
Gazetecileri değil, virüsü durdurun! Bartın'da yayın yapan Halk Gazetesi ve Pusula Gazetesi'nin Sahibi Mustafa Ahmet Oktay ile Yazı İşleri Müdürü Eren Sarıkaya bu sabah Bartın Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şubesi tarafından gözaltına alındı. Suçlama ise garipti...
Savcının talimatı üzerine gözaltına alınan iki gazeteci, "Bartın'da bir doktorun testleri pozitif çıktı" başlıklı haber dolayısıyla "halkı paniğe sevk etmek"le suçlanıyordu. Oysa ki; haber doğruydu. Zira; Bartın Valiliği de gazetecilerin gözaltına alınmasından bir saat sonra açıklama yaparak haberi doğruladı. Gazetecilerin çilesi ise buna rağmen sona ermedi. Vaka doğru olması ve valilik tarafından açıklanmasına rağmen, gözaltı işlemi sürdü. Üstelik, gazeteciler bir de savcılığa sevk edildi. Savcı da TCK 185'e atıf yaparak iki meslektaşımızı "halkı paniğe sevk etmek''le suçladı. İfadelerini aldıktan sonra da serbest bıraktı.
Az önce serbest bırakılan gazetenin sahibi Mustafa Ahmet Oktay'la konuştum. Oktay, "Resmî açıklama yapılmadan haberi yazdığımız için suçlandık ve gözaltına alındık" diyerek şaşkınlığını ifade etti. Oktay, dava açılıp açılmayacağını ise bilmediğini, zira suç işlemediklerini söyledi. Evet; ortada bir suç yok! Meslektaşlarımız, doğru bir bilgiyi, kamu yararı olduğu için duyurmuş. İktidar ise panik yaparak gazetecileri susturmayı hedeflemiş. Bu tavır yanlıştır. Gazetecilerin gözaltına alınması, "Birşeyler mi saklanıyor?" kuşkusunu artırır ve CoronaVirüs'e karşı verilen mücadeleye zarar verir. Bu vesileyle bir kez daha 'Gazetecilik Suç Değildir' diyelim ve 'Meslektaşlarımıza yönelik gözaltılara son verin' çağrısını yapalım.
