Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 1 Mayıs öncesi yayınladığı 'polislerin ses ve görüntülerinin çekilmesinin yasaklanmasına' ilişkin genelge, tartışma yarattı. Genelgenin özellikle de basına sansür uygulamak için araç haline getireleceğini savunan gazeteciler, dün itibarıyla bu düşüncelerinde haklı olduklarını da görmüş oldular.

Polisler, dün 1 Mayıs'ı kutlamak için sokağa çıkan eylemcilere müdahale ederken kendilerini görüntüleyen iki gazeteciyi genelgeyi gerekçe göstererek engelledi, görüntüleri silmeye çalıştı. Peki genelgenin hukuki geçerliliği var mı, polis görev başındaki gazeteciye sansür uygulayabilir mi?

Meslektaşımız Alican Uludağ, ankaragazetecisi.com'da tüm bu soruların yanıtlarını kaleme aldı.

İşte, o yazı:

'Emniyetin görüntü çekme yasağı ve gazetecilerin hakları

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi'nin içtihatları, olayları takip eden gazetecileri engelleyen polislerin eyleminin hem ifade hem de basın özgürlüğü ihlali olduğunu ortaya koyuyor. Bu nedenle Emniyetin genelgesi sonucunda benzer ihlallere uğrayan gazetecilerin yasal haklarını sonuna kadar kullanma imkanları var. İşte gazetecilerin o hakları...

Emniyet Genel Müdürlüğü'nün polislerin görüntüsünün alınmasını yasaklayan genelgesi hem evrensel hukuka hem de yürürlükteki yasalara açıkça aykırılık taşıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi'nin içtihatları, olayları takip eden gazetecileri engelleyen polislerin eyleminin hem ifade hem de basın özgürlüğü ihlali olduğunu ortaya koyuyor. Erdal İmrek ve Beyza Kural kararlarına imza atan AYM, iki basın mensubuna müdahale eden polislerin yargılanması gerektiğini belirtiyor. Bu nedenle Emniyetin genelgesi sonucunda benzer ihlallere uğrayan gazetecilerin yasal haklarını sonuna kadar kullanma imkanları var. Bu noktada alanda haber takibi yapan basın mensuplarının gazeteci olduklarını gösteren yaka kartı takmaları veya polis müdahalesinden önce gazeteci olduklarını söylemeleri ve olası müdahaleyi kayıt altına almaları da hak arama açısından önemli bir ayrıntı…

Emniyet Genel Müdürlüğü'nün polisin görevini yaparken 'ses ve görüntü alınmasına tevessül edecek davranışlara fırsat verilmemesi, kayıt yapan kişilerin engellenmesi ve bunlar hakkında adli işlem yapılmasına' yönelik hukuka ve yasaya aykırı genelgesi tartışma yarattı.

Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş imzalı genelgenin gerekçesi, 'özel hayatın gizliliği ve kişisel verilerin ihlali' olarak gösterildi. Genelgede, bu tür görüntülerin personeli olmadığı kadar emniyet teşkilatını da etkilediği ve kamuoyunda yanlış değerlendirmelere sebebiyet verdiği iddia edildi.

Genelgeyle, herhangi bir yerde polis herhangi bir olaya müdahale ederken görüntüsünü çekmek 'yasak' mesajı verildi.

Bu talimatın iki hedefi var. Biri gazeteciler, ikincisi sıradan vatandaşlar.

Polis gazetecileri engelleyemez

Anayasasında 'demokratik bir hukuk devleti' olduğu vurgulanan Türkiye Cumhuriyeti topraklarında polis haber takibi yapan gazetecilerin görüntü almasını engelleyemez. Bunun ne anayasal ne de kanuni dayanağı var.'

İstanbul'da son bir ayda 37 kişi sahte içkiden öldü! İstanbul'da son bir ayda 37 kişi sahte içkiden öldü!

Yazının tamamını okumak için TIKLAYIN...