Fatih Portakal'a Kabataş ve Elif Çakır benzetmesi yapılmıştı! Elif Çakır'ın o yazısına bakın ne olmuş?

Fatih+Portakal%E2%80%99a+Kabata%C5%9F+ve+Elif+%C3%87ak%C4%B1r+benzetmesi+yap%C4%B1lm%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1%21;+Elif+%C3%87ak%C4%B1r%E2%80%99%C4%B1n+o+yaz%C4%B1s%C4%B1na+bak%C4%B1n+ne+olmu%C5%9F?
ABONE OL
Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici bugün yayınladığı yazısında Fox TV Ana Haber Bülteni sunucusu Fatih Portakal'ın Ekrem İmamoğlu'nun Ordu Havalimanı'nda Vali'ye hakaret ettiği iddia edilen görüntüleri yayınlamaması ve bunun Kabataş olayına benzetilmesini analiz etti. Fatih Portakal’ın sadece 'RTÜK ceza verir' gerekçesiyle VIP görüntülerini yayımlamamasının yanlış olduğunu ifade eden Faruk Bildirici sosyal medyadaki bir kullanıcı gibi iktidarın işine gelecek bu görüntüler için RTÜK'ün ceza vermeyeceği görüşünü belirtti. Fatih Portakal'ın bilgi sakladığını ve bu görüntülerde kamu yararı olduğunu da söyleyen Faruk Bildirici ayrıca bu olayın 2013'deki Gezi Parkı eylemleri sırasında ortaya atılan ve sonradan yalan olduğu anlaşılan Kabataş olayına benzediğini belirtti. Faruk Bildirici ayrıca Kabataş olayında tacize uğradığını belirten Z.D adlı kadınla konuşan bunu Star gazetesindeki köşesine taşıyan Elif Çakır'ın bu yazısının arşivden silindiğini belirtti. Faruk Bildirici'nin yazısı şu şekilde: FOX TV’nin anchormani Fatih Portakal’ın, Ekrem İmamoğlu’nun Ordu Valisi Seddar Yavuz’a, "İt" dediğini duyduğunu savunarak, "O görüntüyü izlememiş olsaydım o cümleleri etmezdim” demesi “Kabataş vakası”nı anımsattı. Ahmet Hakan, “Portakal’ın Kabataş’ı, Kabataş’ın Portakal’ı” başlıklı bir yazı kaleme aldı. İsmail Saymaz, Twitter’da, “Fatih Portakal ‘ın varlığından söz ettiği görüntüleri yayınlamaması halinde hiç hak etmediği halde üzerine ‘Kabataş’ gölgesi düşeceğini” yazdı.  Portakal’ı görüntüyü yayınlayarak sözlerini kanıtlamaya çağıran Kadri Gürsel de “Videoyu izledim, maalesef doğru’ minvalli konuşmak Kabataş yalanını hatırlatıyor” dedi.  Sosyal medyada da yayıldı bu yaklaşım… Kabataş denilince de benim aklıma Elif Çakır’ın, Star gazetesinde yazdığı “üzerleri çıplak, elleri deri eldivenli, başları tuhaf bantlı 70-100 Gezi Eylemcisi”nin başörtülü bir kadını taciziyle ilgili fantastik öykü gelir. O çarpıcı öyküyü yeniden okumak için Star gazetesinin web sayfasına girdim ama bulamadım. Yoktu… Yazarlar bölümünde Elif Çakır’ın yazılarının olduğu sayfada, 12 Haziran 2013 tarihli yazısı duruyordu; onun üzerinde de 16 Haziran 2013 tarihli yazısı. Ama ikisinin arasında olması gereken 13 Haziran 2013 tarihli “Kadınlar küfrediyor, erkekler vuruyordu” başlıklı yazı uçmuştu. Star gazetesi yönetimine sordum, yazının neden kaldırıldığına dair açık bir yanıt alamadım. Bir süredir Karar gazetesinde yazan Elif Çakır’a da sordum, o da yazısının kaldırıldığını bilmiyordu, benim sorum üzerine baktığında öğrendi bu gelişmeyi. Doğrusu, Elif Çakır’ın bütün eski yazıları Star’ın arşivinde dururken Kabataş yazısının oradan tesadüfen silinmiş olduğuna inanamıyorum. Bu yazının o dönemdeki kritik etkisini anlayabilmek için biraz geçmişe gitmek gerek…      Görüntüyü gördüm dedi ama… Kabataş’taki taciz iddiası önce sosyal medyada dillendirildi. Bazı gazeteciler de Twitter’da yazdılar bu iddiayı. Ama iddiayı asıl gündeme getiren o dönem Başbakan olan Tayyip Erdoğan’ın 7 Haziran 2013’teki grup konuşmasındaki “Çok önemli bir yakınımın gelinini yerlerde sürüklediler” diyebaşlayan sözleriydi. Kabataş’ta, Gezi eylemcilerinin bebek arabasıyla yürürken taciz ettikleri söylenen türbanlı kadın kim, bu olay nedir diye aranmaya başlandı. Bu sırada Hürriyet yazarı İsmet Berkan, Twitter’da 12 Haziran 2013 günü, “Çok ama çok acı bir öykü. Maalesef gerçek” diye yazdı; ardından da “Mobese görüntüleri dahil pek çok şey var, savunulur tarafı olmayan bir olay” tweeti attı. “Siz izlediniz mi?” sorusuna da yine Twitter’da “evet” yanıtını verdi. Berkan, görüntüleri gördüğünü daha sonra bir tv programında da yineledi. Hemen ertesi gün de Star gazetesinin manşetindeydi bu iddialar. 13 Haziran 2013 tarihli Star’da “Kadınlar küfrediyor, erkekler vuruyordu” manşetinin üzerinde “Başörtüsü nedeniyle gezi protestocularının saldırısına uğrayan genç kadın yaşadığı korku dolu anları Elif Çakır’a anlattı’ anonsu yer alıyordu. Adı sadece Z.D. olarak verilen kadın, Elif Çakır’ın yazısında olayı özetle şöyle anlatıyordu: “Ne olduğunu anlayamadığım bir anda üzerleri çıplak, elleri deri eldivenli, başlarında tuhaf bantlı 70-100 kadar adamın ortasında kaldım. Bebek arabam elimden gitti. Bir kadın ‘Ne geldiyse bu ülkenin başına bunların başörtüsü üzerinden geldi vurun şuna’ deyince, bir adam arkamdan tekme tokat vurmaya başladı.  Bir amcaydı sanırım müdahale etmeye çalıştı onu da öldüresiye dövdüler kızıyla birlikte. Sonra uzaklaştılar. Kendime geldiğimde üzerim idrar kokuyordu. Yerimden kalktım bebeğimi bulmaya çalıştım.” Daha sonra Habertürk’ten Balçiçek İlter de görüştü, Zehra Develioğlu adlı bu genç kadınla. O da yazdı. Ama bir süre sonra Zehra Develioğlu’nun “üzerleri çıplak, deri eldivenli, bandanalı 70-100 Gezi eylemcisi” fantazisinin doğru olmadığı ortaya çıktı. Kanal D’de yayımlanan görüntülerde Kabataş’ta yürüyen genç kadına yönelik hiçbir hareket olmadığı anlaşılıyordu. Sadece bir ağacın arkasından geçtiği saniyelerde ne olduğu belli olmuyordu. Orada da bir söz atma ya da itekleme vb olduysa bile Zehra Develioğlu’nun söyleşide anlattığı gibi bir taciz vakası olmadığı kanıtlanıyordu.  Zaten tacizle ilgili soruşturma açılıp ifadeler alınsa da sonra dava konusu bile olmadı.      Diliniz kaba vicdanınız taş Olayın üzerinin kapatılmasını engelleyen medyadaki tartışmalar, yazılar oldu.  Suçlamalar artınca farklı gazetelerden iktidara yakın 13 köşe yazarı aynı gün “Diliniz kaba, vicdanınız taş” başlıklı yazıyla saldırıya uğradığı öne sürülen Zehra Develioğlu ve Elif Çakır’ı savundular. Sadece o dönem Yeni Şafak Ankara Temsilcisi olan Abdülkadir Selvi tek kelimelik bir değişiklikle “Diliniz kaba, yüreğiniz taş” başlığını atmıştı yazısına. 5 Mart 2014’de yayımlanan bu yazılarda Zehra Develioğlu ve Elif Çakır’a sahip çıkılıyordu. İsimlerini hatırlayalım: “Ahmet Kekeç, Ardan Zentürk, Halime Gökçe, Murat Çiçek, Saadet Oruç, Ersoy Dede, Kenan Alpay, Fuat Uğur, Mahmut Övür, Kemal Öztürk, Merve Şebnem Oruç, Yasin Aktay, Abdülkadir Selvi.” Doğal olarak, yeni bilgi içermeyen bu yazılar da fantastik taciz öyküsünün kanıtlanmasına yetmedi. Öyle ki, Elif Çakır’ın yazısının yayımlandığı gazetenin yazarı Cem Küçük bile ikna olmamıştı. Cem Küçük, 13 Temmuz 2015’deki yazısında “saçma sapan kurgular” diye nitelendirdi o iddiaları.  “Cevap bulması gereken sorular var’’ başlıklı yazısında bazı İslamcı yazar ve eski medya yöneticilerini suçluyor, şu tespiti yapıyordu: “…Tayyip Erdoğan’a yağdanlık adına söylenebilecek en saçma lafları yazmış ve söylemiş grup da bunlardır. Şimdi eleştirel aydın pozu takınan bu 7’li çetenin daha çok yakın bir zaman önce 80-100 tane üstü çıplak, deri maskeli, deri eldivenli adamlar gibi saçmasapan kurgular üreterek bizleri haklı iken haksız duruma düşürdüğünü de herkes hatırlıyor.” Faruk Bildirici'nin yazısının tamamını okumak için TIKLAYINIZ HABER GLOBAL BİR GÖRÜNTÜ DAHA YAYINLADI! Öte yandan önceki gün Ekrem İmamoğlu'nun Ordu Havalimanı'ndaki söz konusu görüntülerini yayınlayan Haber Global 'montaj' suçlamalarının ardından dün akşam da görüntülerin ham halini yayınladı. Görüntülerin ham hali de sosyal medyada gündem olurken bazı kullanıcılar "Kalabalık ve kargaşa nedeniyle Ekrem İmamoğlu'nun ne dediği net olarak duyulmuyor. Artık kapansın bu konu da seçime odaklanalım" yorumunu yaptı. async src="https://platform.twitter.com/widgets.js" charset="utf-8">
twitter takip