Kılıçdaroğlu: Bana oy vermeseniz bile size hakkınızı teslim edeceğim

K%C4%B1l%C4%B1%C3%A7daro%C4%9Flu:+Bana+oy+vermeseniz+bile+size+hakk%C4%B1n%C4%B1z%C4%B1+teslim+edece%C4%9Fim+
ABONE OL

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul’daki iftar programında ulaşım esnafına seslendi.

İBB, kentteki ulaşım sektöründe faaliyet gösteren oda ve esnaf temsilcileri ile iftar programı düzenledi. Programa, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da katıldı. Kılıçdaroğlu, programda şöyle konuştu:

“Ramazan ayı, her birimizin tek tek vicdan sorgulaması yapması gereken bir aydır aynı zamanda. Ramazan ayında, manevi dünyamızı zenginleştiririz. Ramazan ayında, barışmayı, dost olmayı, kucaklaşmayı her zaman arzu eder ve bunu büyütmeye çalışırız. Ramazan ayında, aynı zamanda vicdan sahibi olmayı, herhangi bir vatandaşa kucak açmayı, onun yoksulluğunu gidermeyi, acılarını paylaşmayı biliriz ve o çerçevede hareket ederiz.

“EĞER BİR VATANDAŞ BİR AKŞAM EVİNDE AÇ KALIYORSA 85 MİLYONUN AÇ KALDIĞINI BİLMEK DEMEKTİR”

Yunus Emre’yle başlayayım. Yunus Emre der ki ‘İlim ilim bilmektir. İlim kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsin, bu nice okumaktır’. O zaman sorumuz şu: Kendini bilmek ne demektir? Kendini bilmek, adaletli olmak demektir. Kendini bilmek, siyasette kendini topluma adamak demektir. Kendini bilmek, eğer bir vatandaş bir akşam evinde aç kalıyorsa 85 milyonun aç kaldığını bilmek demektir. Kendini bilmek, aynı zamanda direksiyon sallayıp 16 milyonun taşınması için çaba harcayan değerli arkadaşlarımıza, şoför dostlarına, onlara kucak açmak ve onların sorunlarına kilitlenmek ve o sorunları çözmek demektir. O nedenle, kendini bilmek sıradan bir olay değildir.

“YÜZDE 18 KDV UYGULARSANIZ BURADA BİR ADALETSİZLİK VAR DEMEKTİR”

Ulaşım esnafımız burada. Böylesine güzel bir atmosferde bizi buluşturan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Ekrem İmamoğlu’na, inşallah Cumhurbaşkanı Yardımcısı da olacak ve önüne çıkan bütün engelleri kendi imzasıyla çözecektir. Kendini bilmek, aynı zamanda adaletli olmak demektir. Yani devleti yönetenlerin adil olması gerekir. Çünkü devletin dini adaletse; adaletli davranmak demektir. Eğer siz servis aracına yüzde 8 KDV ama diğer ulaşım araçlarına yüzde 18 KDV uygularsanız burada bir adaletsizlik var demektir. O zaman biz adaletsizliği kaldırmak ve bu ülkeye adalet getirmek için mücadele edeceğiz.

“ÖTV UYGULUYORSANIZ BURADA BİR HAKSIZLIK VAR DEMEKTİR”

Eğer siz yatına binip, bütün denizlerde keyifle gezmeye çalışan herhangi bir vatandaşımıza KDV’siz, ÖTV’siz akaryakıt veriyorsunuz ama traktörünü kullanana, günün 24 saati direksiyon sallayanlara yüzde 18’den KDV, ÖTV uyguluyorsanız burada bir haksızlık, adaletsizlik var demektir. Devleti yönetenlerin adil olması ve hakkı teslim etmesi lazım. Hakkını teslim etmezseniz olmaz.

“DİREKSİYON SALLAYAN ŞOFÖRLERİN NE HAKKI VAR ALLAH AŞKINA? ONLARIN DA BİR KIDEM TAZMİNATI OLMALI”

Ben daha önce direksiyon sallayan kardeşlerimle beraber pek çok toplantı yaptım. En büyük toplantıyı Mersin’de yaptık. Memursunuz. Emekli olduğunuzda emekli ikramiyeniz var. İşçisiniz emekli olduğunuzda veya emekliliğiniz geldiğinde kıdem tazminatı hakkınız var. Esnaf eğer dükkan sahibiyse dükkanı iyi yerdeyse hava parası var. Direksiyon sallayan şoförlerin ne hakkı var Allah aşkına? Onların da bir kıdem tazminatı olmalı. Onların kıdem tazminatı plaka sınırlamasıyla gelmeli. Plaka değerlendiği andan itibaren onların da hakkının teslim edilmesi lazım. Dolayısıyla, kamyonlar, tırlar, otobüsler için plaka sınırlaması getirilmesi lazım. Her önüne gelen kamyon, tır, otobüs alırsa o zaman ne olacak?  İnsanlar gelir elde edemeyecek. Var olan alın teriyle çalışıp gelir elde edenler zarar etmeye başlayacak. Bunun da engellenmesi lazım. Hiç ama hiç endişe etmeyin.

“BEDAVA TAŞIDIĞIN KİŞİNİN PARASINI HER AY DÜZENLİ O VATANDAŞIN BANKA HESABINA YATIR”

Devlet diyor ki 65 yaş ve üstü olanlar, belediye otobüslerine veya kentteki taşıma sağlayan otobüslere ücretsiz binerler. Eyvallah, binsinler. Kimse itiraz etmiyor. Ama bunun yükünü ya otobüs şoförünün üstüne, sahibinin üstüne veya belediye başkanına yıkıyorlar. Ya da ikisine beraber yıkıyorlar. Eğer, devlet adil olursa, bedava taşıyacaksan adil devlet ol. Bedava taşıdığın kişinin parasını her ay düzenli o vatandaşın banka hesabına yatır. Mesele de biter. Sen taşı, para vermeyeceğim. Ama birilerine gelince dünyanın paralarını veriyorlar. Dünyanın garantilerini veriyorlar. ÖTV, KDV’sini veriyorlar, bunları sıfırlıyorlar. Avro, dolar bazında paralar, yüksek faizler veriyorlar.  Alın teri döken, direksiyon sallayan insanın hakkını teslim etmiyorlar. Adaleti bu ülkeye mutlaka getireceğim. Herkesin hakkını ve hukukunu teslim edeceğim. Hiç kimse endişe etmesin. Bunu söylediğim zaman çok kişi bana kızıyor. Bunun farkındayım. Adaletsiz davrananlar, havadan para kazananlar bana kızıyorlar. Hiç kimsenin kimliğini, inancını, yaşam tarzını sorgulamadan herkesin, mağdur olan herkesin yanında olmak benim namus borcumdur. Bunu da ifade etmek isterim.

“HEPİMİZ HUZUR VE GÜZELLİK İÇİNDE YAŞAMAK İSTİYORUZ VE YAŞAYACAĞIZ”

Araç muayene istasyonlarına da gelen zammın da farkındayım. Onun da ne olduğunu gayet iyi biliyorum. Kimlere büyük kıyaklar çekildiğinin de farkındayım. Direksiyon sallayan, alın teri döken kardeşlerim, hiç meraklanmayın. Bu ülkeye baharlar gelecek. Bu ülkede hepimiz huzur içinde yaşayacağız. Herkesin hakkı, hukuku teslim edilecek. Hiç endişe etmeyiniz. Hepimiz huzur ve güzellik içinde yaşamak istiyoruz ve yaşayacağız.

“BANA OY VERMESENİZ BİLE BEN SİZİN HAKKINIZI TESLİM EDECEĞİM”

Siyaseti, iyilikte yarışma olarak görüyorum. Birbirimizi karalamak için değil, iyilikte yarışma için. Adaleti sağlamak, herkesin hakkını, hukukunu teslim etmek, devlette liyakati sağlamak, KPSS’ye girip de yüksek puan alıp sözlüde elenenin haklarının teslim edilmesi için mücadele etmek zorundayız. Bunu yaptığımız zaman bu ülkeye elbette ki baharlar gelecek. Elbette ki güzellikler gelecek. Bana oy vermeseniz bile ben sizin hakkınızı teslim edeceğim. Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın. Diğer siyasiler gibi değilim. Sizin, oy versin vermesin, mağdur olan kim varsa onun yanında olacağım. Onun hakkını, hukukunu teslim edeceğim. Bundan emin olmanızı isterim.  İstanbul’u büyüten, İstanbul’u huzurlu bir kent yapmak için çaba harcayan ve İstanbullulara kendisini adayan sayın Ekrem İmamoğlu’na tekrar teşekkür ediyorum.”

twitter takip