async src="https://platform.twitter.com/widgets.js" charset="utf-8">Doğru...Tarafsız gazeteci olunmaz ama adil olunma zorunluluğu vardır.Yanlışa yanlış doğrıya doğru diyebilmektir gazeteciliğin esası Kenan Beycim... https://t.co/fQ7903Crd5
— SEVİLAY YILMAN (@sevilayyaziyor) 20 Mayıs 2019
async src="https://platform.twitter.com/widgets.js" charset="utf-8"> BUGÜNKÜ YAZISINDA DA ELEŞTİRMEYE DEVAM ETTİ! Öte yandan Sevilay Yılman Ahmet Hakan eleştirisini bugünkü köşe yazısına da taşıdı. Televizyonda moderatörlük yapmanın köşe yazmaktan daha zor olduğunu belirten Sevilay Yılman Ahmet Hakan için "Moderatör olarak bir daha ekrana çıkmasın. Çıkıyor ise de bizim yaptığımız gibi konuk yorumcu olarak yayınlara gidip görüşlerini paylaşmalı ve var ise karşısında başkaları, görüşleri doğrultusunda onlarla tartışmalıdır" yorumunda bulundu. Yılman, Ahmet Hakan'ın programındaki tavırlarıyla gazetecilik etiğini yerle bir ettiğini de vurguladı. Sevilay Yılman'ın yazısı şu şekilde: Tartışma programlarını yönetmek yani modere etmek çok kolay bir iş değildir iyi bilirim. Hele de sadece moderatör değil, bir gazetede köşeniz var ve yorumcu iseniz işiniz iki kat daha zor olur. Çünkü köşede atış serbesttir. Bir yazar bir konu hakkında müstesna değerleri zedelememek kaydıyla istediği düşünceyi, istediği gibi paylaşabilir. Ancak siz eğer televizyonda bir programın moderatörlüğünü yapıyor iseniz… İşte orada başka tam zıddı bir ruh haline sahip olmanız gerekiyor. Zor, bilirim ama hele hele de karşınızda mühim bir siyasi isim var ise sergilediğiniz tavra on kat daha fazla dikkat etmelisiniz. Ne yapıp edip o an diğer tarafınızdan, yani köşe yazarlığı ruhunuzdan yüzde yüz arınmış olmalısınız. Köşenizde savcı gibi de sual sorabilirsiniz gerektiğinde… Polis gibi hafiyelik de yapabilirsiniz… Hatta hakim olup yargıda da bulunabilirsiniz ama eğer göreviniz TV'de moderatörlük ise işte bunu orada yapamazsınız! Eğer o anki sorumluluğunuz moderasyon ise yapacağınız şey olabildiğince tarafsız ve objektif duruş sergilemektir. Ötesi yani savcı gibi, polis gibi hal ve hareketlere meyletmek ve bu hallere rağmen bir de başarılı bir iş çıkaramadığınız için programı olağan süresinden erken bitirmek mesleki açıdan en hafif deyimle ilkesizliktir. Ve ne yazık ki Ahmet Hakan önceki gün programında büyük bir ilkesizliğe imza atarak basın tarihimize adını bambaşka yazdırmıştır. Naçizane fikrim… Ahmet Hakan eğer bu tarz programlarda bulunmak istiyorsa moderatör olarak bir daha ekrana çıkmasın. Çıkıyor ise de bizim yaptığımız gibi konuk yorumcu olarak yayınlara gidip görüşlerini paylaşmalı ve var ise karşısında başkaları, görüşleri doğrultusunda onlarla tartışmalıdır. Ama kusura bakmasın bundan böyle gazetecilik etiğini yerle bir eden, kuralları yok sayan o son programdaki hal ve hareketleri sergileyemez. Sergilerse de o zaman işte benim gibi birileri de mesleğin namusu adına çıkıp; “Bu ilkesizliktir! Ayıptır!” der ve yüzüne çarpar bu ayıbını! Yazının tamamını okumak için TIKLAYINIZHa bu arada Akit Gazetesin de o haberin yapıldığı yıla dikkat çekeyim...Sanırım siz ne yazdığınızı hatırlamıyorsunuz.Haberiniz tamamen FETÖ lehine ifadeler içeriyor Kenan Beycim...İyice bi göz atın isterseniz... pic.twitter.com/t6feSnytbO
— SEVİLAY YILMAN (@sevilayyaziyor) 20 Mayıs 2019