Son yazısını yazdı! Yeni Şafak gazetesinde ayrılık!

Son+yaz%C4%B1s%C4%B1n%C4%B1+yazd%C4%B1%21;+Yeni+%C5%9Eafak+gazetesinde+ayr%C4%B1l%C4%B1k%21;
ABONE OL
Yeni Şafak Gazetesi'nde 5 senedir köşe yazan Leyla İpekçi dünkü yazısıyla gazeteden ayrıldığını duyurdu. 'Bu mecradaki son yazı' bir yazı kaleme aşan Leyla İpekçi "Geldim, yazdım, gidiyorum. Gece geçen gemi gibi. Burada 5 yıldır yazmama imkân verdikleri için editörüm Mustafa Kahraman’ın şahsında herkese teşekkür ederim. Varsa bir hakkım, okurlardan helâl edilmesini dilerim" diyerek gazetesine ve okurlarına veda etti. Gazetede yazdıklarına hiç karışılmadığını da ifade eden Leyla İpekçi, "Başka bir devirde, başka mecralarda kalemin -ki sahibi bilir- yolculuğu devam edecektir inşallah" sözleriyle de yeni bir gazetede yazmaya başlayacağının sinyallerini verdi. Leyla İpekçi'nin son yazısı şu şekilde: Siyasetin hiçbir zaman hız kesmeyeceği bu topraklarda reel politikanın ideolojik düşünce akımlarına veya farklı hayat tarzlarına asla hapsolamayacak partiler üstü bir karşılığı vardır. Bunu öğrenemeyenler oyun içindeki oyunlarda kendi gerçeğini bulmaya çalışıyor, çoğunlukla da oyalanıyorlar. Öğrenenler -ki kan ter ve gözyaşı- ile devirlerini tamamlıyor, gidiyorlar. Âcizane ben de kalemin yolculuğunda bir devrin sonuna yaklaştım.

Dilin imkânlarını güncel, siyasi veya sosyolojik meselelerle sınırlayan gazete köşelerinde 90’lardan beri düzenli olarak yazıyorum. Edebiyattan sanata, şehirden kadın-erkeğe farklı meselelerde yoğunlaşan dergilerde yazdığım dönemleri ve hatta söyleşi ve portreleri de dâhil edersek 34 yıldır devam ediyor medyada yazma serüvenim. Kitaplarım yayınlanmaya başlayalı da 21 yıl olmuş.

Bu memlekette Batılı, laik, muhalif demokrat, liberal sol, muhafazakâr liberal vesaire gibi isimlerle sınırlandırılmış hemen her akımın içinden ister istemez geçtim. Çünkü bizimki gibi bir memlekette bazen devletin içindeki dış odaklı devletçilerin vesayetiyle işlenen katliam ve cinayetlerin önümüzü tıkamasına karşı olur ve mecliste şu parti temsil edilmesi gerekir diyerek liberal sola yaklaşırsınız. Bazen de aynı sâikle muhafazakârların savunduğu milli ve yerli değerlerin yakınına gelirsiniz.

...

Evet, bizler devam edişten ibaretiz. Şimdi uzun zamandır bir devrin sonuna geldiğimi hissediyorum. Birbirimizden öğrenmeyi, sevmeyi, etkilenmeyi ve birbirimize kendimizi vermeyi çok sevdiğim için bana kalan o eşsiz güzelliği (celalini ve cemalini) kalbimde kalıbımca dönüştürerek kendi dilimde ifade etmeye devam edeceğim nasip ölçüsünde.

Şimdilik artık tamam diyorum, kalemin iniş kalkışlarının secde ve kıyam olmaya yönelten o ibadet şuurunu yitirmiş durumdayım. Gerçek olma çabamın azaldığı an yazmamın hiçbir anlamı kalmıyor. Daha önce de aynı duruma geldiğimde defalarca dinlendirdim kalemimi.

Ama nerede, hangi mecrada olursa olsun her zaman gönlümdekini yazabildim hamdolsun. Bu sebeple nerede yazdığımın önemi olmadı. İnşallah her vakit yazmaya mahkumumdur. Kalem gönle değerse bir nefes oluyor yazmak.

Başka bir devirde, başka mecralarda kalemin -ki sahibi bilir- yolculuğu devam edecektir inşallah. Şimdilik kaldığım yerden kitap yayınlamaya, edebiyat / roman üzerine çalışmaya ve Yunusça adını verdiğim gönül dilimizin imkânlarında farklı metinlerle derinleşmeye devam edeceğim. Zuhurata tabi olarak.

Hiçbir siyasi, menfaatçi, cemaatçi, ideolojik şucu bucu gerekçem olmadı. Türkiye’de her dönem “şimdi en iyisi yazmamak” dedirtir köşe yazarına. Fakat buna hiç inanmadım, hiçbir zaman kalemimi kısıtlamadı zor dönemler. Yazdıklarıma da hiç karışılmadı bu gazetede. Hiçbir karşılıklı alışveriş yaşamadık.

Geldim, yazdım, gidiyorum. Gece geçen gemi gibi. Burada 5 yıldır yazmama imkân verdikleri için editörüm Mustafa Kahraman’ın şahsında herkese teşekkür ederim. Varsa bir hakkım, okurlardan helâl edilmesini dilerim.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!

twitter takip