Ümit Alan: ' Bu çağ yangınından kurtarmamız gereken ilk şey dikkatimizdi'

%C3%BCmit+Alan:+%E2%80%99+Bu+%C3%A7a%C4%9F+yang%C4%B1n%C4%B1ndan+kurtarmam%C4%B1z+gereken+ilk+%C5%9Fey+dikkatimizdi%E2%80%99
ABONE OL

“THK yangın söndürme uçakları hangarda çürümeye terk edildi” haberi yapılmış olsa; böylesi bir sosyal medya akışında, bu algoritmik yarışta yapıldığı günlerde yeterince dikkat çekme ihtimali var mıydı?'

BirGün gazetesi köşe yazarı Ümit Alan, bu haftaki yazısında sosyal medya çağında en önemli olayların bile derinlemesine konuşulamadan, çok çabuk yitip giden dikkatimizi irdeliyor...

Yazısında, çok tartışılan THK uçaklarıyla ilgili “THK yangın söndürme uçakları hangarda çürümeye terk edildi” haberi yapılmış olsa böylesi bir sosyal medya akışında, bu algoritmik yarışta yapıldığı günlerde yeterince dikkat çekme ihtimali var mıydı?" diye soran Alan, "Hiçbir konuyu derinlemesine tartışacak, fikri takibini yapacak dikkat süremiz yok" diyor.

İşte, Alan'ın o yazısı:

"Dikkat, yangında ilk kurtarılacak!

Çocukken gittiğim devlet dairelerinde ya da okulda bazı dolapların üzerinde gördüğüm standart bir çıkartma vardı: Yangında İlk Kurtarılacak. O dolapların ya da dosyaların içinde ne olduğunu merak eder, yangında kurtarılmazlarsa başımıza neler geleceğini merak ederdim. Bu çıkartmalar dijitalleşme çağında hâlâ var mı emin değilim?

Bu yazıyı yazdığım sırada yangınlar büyük ölçüde kontrol altına alınmıştı. Umarım tekrarlanmaz, umarım daha hazırlıklı oluruz. Yüksek olasılıkla bu yangında yükselen duyarlılıklar birkaç gün içinde unutulacak. Çünkü onlara ayrılan dikkat süremiz doldu. Yol üstünde dikkatimizi çekecek ve dağıtacak yepyeni gündemlerimiz olacak. Sosyal medya akışında bu böyle olup gidecek, Facebook’a girip birilerine baş sağlığı dileyeceğiz, sonra Instagram’da mutlu tatil fotoğrafımızı paylaşacak ya da başkalarınınkine gıptayla bakacağız, belki müzikli bir hikâye ya da komik bir video paylaşacağız, sonra Twitter’a dönüp çok önemli bulduğumuz bir siyasi gündem için okkalı bir yorum yapacağız. Bütün bunlar birkaç dakika içinde olup bitecek, dikkatimiz bir oraya bir buraya savrulacak. Arkadaşlarımızla sohbetlerimiz telefona bakma aralıklarına göre şekillenecek, kendimizle baş başa kalma fırsatı bulacağımız en küçük boşluklarda o telefon yine elde olacak.

Peki, geriye ne kalacak? Bu haftaki Köşe Vuruşu’nun derdi bu, yani yitip giden dikkatimiz. Hiçbir şeyin derinlemesine konuşulmasına izin vermeyen bu sonsuz kaydırışlarımız."

Yazının tamamını okumak için TIKLAYIN...

twitter takip