Yeniden Refah Partisi, İstanbul'un Zeytinburnu ilçesinde 'Büyük İstanbul Mitingi'ni gerçekleştiriyor.

15 Temmuz Meydanı'ndaki mitinge yüzlerce kişi katılırken partinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Altınöz kürsüye çıktı. Partinin üye sayısının hızla arttığını söyleyen Altınöz, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan'ı bir sonraki seçimde Cumhurbaşkanı yapacaklarını ifade etti.

'Gölgemizde büyüdüler' eleştirisine tepki gösteren Altınöz, 'Siz de Erbakan Hocamızın gölgesinde büyüdünüz ama bize böyle hava atmaya kalkmayın, haddinizi bilin. Biz Erbakan Hocamız gibi size sesleniyoruz, 'Hadi oradan'' ifadelerini kullandı. TRT'nin seçim ambargosuna tepki gösteren Altınöz, 'TRT kasetleri hazırladın mı?' diye sordu.

Altınöz'den sonra sözü Erbakan aldı. Erbakan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın rozet taktığı Yeniden Refah'tan istifa eden İstanbul Milletvekili Suat Pamukçu için, 'Yolunu şaşırmış birine rozet taktınız' dedi.

'260 BİN YENİ ÜYE'

Erbakan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle oldu:

'İstanbul'a heykelci belediyecilik, rantçı belediyecilik yakışmaz. İstanbul'a Milli Görüşçü belediyecilik, Mehmet Altınöz yakışır. Önümüzdeki 1 haftada gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. 31 Mart'ta tüm Türkiye'de sandıkları patlatacağız. Milli Görüş'ün şahlanış dönemini başlatacağız.'

SUAT PAMUKÇU TEPKİSİ

Birileri mal bulmuş mağribi gibi yolunu kaybetmiş bazı şahıslara rozet takıyorlar. Siz bir tane yolunu kaybetmişe rozet taktınız biz 6 ayın içerisinde 260 bin memleket evladına rozet taktık.

500 BİN ÜYEYE ULAŞTIK

Uzun zamandır hedef olarak ortaya koyduğumuz 500 bin üye hedefini aşmış bulunuyoruz. 260 binden 500 bine ulaşmak yüzde 100'e yakın artış demektir. Kısa sürede bu hızla büyüyen başka bir siyasi parti yoktur. Yeniden Refah Partisi, Türkiye'nin en hızlı büyüyen siyasi partisidir. Şimdi hep birlikte inşallah seçime kadar bunu 550 bin yapacağız, seçimden sonra da birkaç ay içerisinde 1 milyona ulaşacağız. Milletimiz neden akın akın Yeniden Refah'a koşuyor? Bu millet yıllardan beri uygulanan rantçı belediyecilikten bıktı. Milletimiz, milletin derdiyle dertleneceğine arabasının marka ve modeliyle uğraşan, borca ve faize belediyeleri batıran, rüşvetçi, belediyecilerin içine haram bulaştırmış, adam kayıran, torpilci belediyecilik anlayışından bıkmış usanmış, partimize koşuyor. Partimizin temsil ettiği Milli Görüş'ün 89 ve 94'teki belediyecilik hizmetlerini çok iyi hatırlıyorlar. Partimizin, o ruhun temsilcisi olduğunu biliyorlar. Yeniden ahlaklı belediyecilik dönemine, milli belediyecilik dönemine kavuşmak için bize koşuyorlar.

VERİLEN SÖZLER UNUTULDU

Milletimiz heykelci belediyecilikten de bıktı. Bu heykelci zihniyetten İstanbul'u kurtarmamız gerekiyor. Bu 5 yılda İstanbul'da yapılanlar ortada. CHP zihniyetinden bu ülkeye, bu millete hayır gelmeyeceğini hep söylüyoruz. 5 seneden beri belediyecilik adına ne yaptın? Verilen sözler unutuldu, projeler yarım kaldı, belediye boğazına kadar borca ve faize batırıldı. Bugün dünyanın en yüksek faiziyle dolar borçlanan kurumu İstanbul Büyükşehir Belediyesi. Yüzde 11-12 faizle dolar borçlanıyorlar. 'İstanbul'da ulaşım sembolik ücretlere inecek' dediler ama geldiklerinden beri ulaşıma yapmadıkları zam kalmadığı gibi sorunu da çözemediler. Kentsel dönüşümü beceremediler.

TÜRKİYE'DE HALKIN YÜZDE 45'İ AÇLIK SINIRININ ALTINDA

AKP'li belediye basın gideri için 1 milyon dolar harcamış! AKP'li belediye basın gideri için 1 milyon dolar harcamış!

Ekonomik krizle yaşadığımız sıkıntıları sizler de millet olarak çok iyi biliyorsunuz. Emekli maaşı 10 bin lira, asgari ücret 17 bin lira, açlık sınırı 20 bin lira olmuş. Milyonlarca asgari ücretli ve milyonlarca emekli açlık sınırının altında yaşamaya mahkum edilmiş, Yoksulluk sınırı 53 bin lira olmuş. 53 bin lira altında geliri olan bir aile, Türkiye'de yoksul sınıfına, fakir sınıfına giriyor. Hele bir de 5 kişilik bir aile olduğunu düşünürsek, Sayın Cumhurbaşkanı'nın tavsiyesine uyan bir aile olsa 3 çocuklu, 5 kişilik bir ailede yoksulluk sınırı 65 bin liraya çıkıyor. Ayda 65 bin liranın üzerinde gelire sahip bu ülkede kaç hane var Allah aşkına. Bugün maalesef bu hesaba göre Türkiye'de halkın yüzde 45'i açlık sınırının altında, yüzde 85'i yoksulluk sınırının altında.

ERDOĞAN'IN ÇAY-SİMİT HESABINA DA GÖNDERME

Bak bizim simit ve çay hesabıyla iktidara gelenlere şu mübarek Ramazan gününde hatırlattığımız hurma ve pide hesabını çok iyi biliyorsun. Üç tek hurma yiyecek, bir bardak çay, bir bardak su içecek, 250 gramlık küçücük pidenin çeyreğini yiyecek, sahurda da aynısını yapacak. 5 kişilik ailenin aylık maliyeti 11 bin lira. Çorba yok, zeytin yok, peynir yok, sucuk yok, et tavuk zaten yok. Salata yok, börek yok, tatlı yok, pilav yok, makarna yok. Hiçbir şey yok. Sadece çay, su, pide ve hurma. Ya siz bu insanları açlık grevine mahkum etmişsiniz. Açlık grevinde de bu şeker ve su takviyesini zaten yapıyorlar. Türkiye'den daha kötü durumda olan bir Hindistan var 44'üncü sırada, Türkiye'de 43'üncü sırada, gelir seviyesi ve yaşam kalitesi bakımından emeklilerin en mutsuz olduğu, en sıkıntılı olduğu ülkeler içerisinde. 'Yoksulluğu ortadan kaldıracağız' dediler, 1 milyon haneye sosyal yardım yapılırken, geçen sene 2023'te Türkiye genelinde 4 milyon 989 bin haneye sosyal yardım yapıldı. Türkiye'nin nüfusu 22 senede 5 misline mi çıktı? Hayır. Ama yoksulluk arttı, fakirlik arttı. Fakirlik ve yoksulluk 5 misline çıkmış. İşte kendi büyükşehir belediye başkan adayları da bizim bu söylediklerimizi teyit ediyor. Diyor ki 'belediye başkanı olursak 3 bin lira emekliye para vereceğim, 5 bin lira dar gelirliye para vereceğim' Yani emekliye, dar gelirliye belediye başkanı olarak ben sahip çıkacağım. Ne demek bunun manası? Yeniden Refah doğru söylüyor; 'Bu iktidar emekliye dar gelirliye sahip çıkmadı. 3 bin liraya, 5 bin liraya mahkum etti' diyor.

NEREDE KALDI 'ONE MİNUTE'?

İsrail çimento ihtiyacının yüzde 95'ini Türkiye'den karşılıyor. Çelik ihtiyacının yüzde 65'ini Türkiye'den karşılıyor. Halen daha bu katliamlar olurken İsrail'e 'one minute' çıkışı yapıldığında yıllık ticaret hacmimiz 2,5 milyar dolardı. Bugün geldiğimiz noktada 10 milyar dolara çıkmış. Nerede kaldı 'one minute'? Nerede kaldı mazlumların, ezilenlerin hamisi olan Türkiye? O çeliklerle silah ve mühimmat yapıyorlar. O dikenli tellerle Mescid-i Aksa'nın etrafını çevirip, şu mübarek Ramazan günü Müslümanların Mescid-i Aksa'ya girmesini engelliyorlar. Bakın gazetelerde, televizyonlarda haberler var. 80-100 yılın açlığı ve kıtlığı Gazze'de yaşanıyor. Çocuklar ölüyor, bebekler ölüyor. Kadınlar, yaşlılar ölüyor diye Gazze feryat ediyor. Basında, medyada feryat ediliyor ama yetki sahibi olanlar konuşmaktan başka, kınamaktan başka, lanetlemekten başka bir şey yapmıyor. Bununla bu vebalden kurtulamazsınız. O yavruların, o masumların ahından dünyada da ahirette de kurtulamazsınız. Kendinize gelin ve bir an evvel şu ticareti kesin. İhracatı durdurun. Limanlarımızı, hava sahamızı şu katil Siyonistlere kapatın. Şu Malatya Kürecik'teki radar üssünü bir an evvel kapatın, İsrail'e istihbarat sağlayan, İsrail'i İran füzelerine karşı koruyacak olan... Bize mi kaldı katil Siyonistleri İran füzelerine karşı korumak.

'Size biz kaybettirmiyoruz. Size rantçı belediyecilik kaybettiriyor. Emekliyi, işçiyi düşürdüğünüz durum kaybettiriyor. Yeniden Refah 2028'de iktidara yürüyor.'