George Floyd protestoları gölgesinde Akdeniz’de kaybedilen siyah hayatlar...

George+Floyd+protestolar%C4%B1+g%C3%B6lgesinde+Akdeniz%E2%80%99de+kaybedilen+siyah+hayatlar...
ABONE OL

Haziran ayı sonlarında Akdeniz'de bir teknede 92 erkek ve kadın savaş bölgesi Libya'dan Avrupa’ya kaçmaya çalışırken İtalyan kurtarma gemisi Akdeniz’deki mültecilere yardım etmek için yola çıktı. 

 

Ramazan Eles / Serbest Gazeteci

[email protected]

 

Ancak Libya güçleri İtalyan kurtarma gemisinden daha hızlı davrandı, ve gemiyi Avrupa giderken durdurdu ve göçmenleri kendi iradeleri dışında Libya savaş alanına tekrar çevirdi. Libya güçleri mültecilerden 6 kişiyi öldürdüğünü diğer göçmenler tarafından açıklandı.

Resmi istatistikler göre 2020 yılının başından beri toplam Akdeniz’de 377 mültecinin öldüğü açıklandı, ancak bunlar kaba tahminler ve gerçek rakam kesinlikle çok daha yüksek olduğu yönünde görüşler var. Orta Akdeniz'de sadece Haziran ayında bilinen üç tane gemi enkazına ulaşıldığı ve bu enkazlar da kaç mültecinin hayatını kaybettiği bilinmiyor. Ve bu gemi enkazlarına ilişkin resmi soruşturmalar çok az olduğu için, ölenlerin sayısı çoğu kez belirsizliğini koruyor ve kaybolanların aileleri ve arkadaşları acı bir üzüntü içinde umutlarına korumaya devam ediyor.

Akdeniz’de hayatını kaybeden mültecilerin etnik kökenine ilişkin veri olmamasına rağmen, göçmen geçişlerine ilişkin istatistikler, insanların büyük çoğunluğunun Sahra Altı Afrika, Kuzey Afrika veya Güney Asya'dan geldiğini göstermektedir.

Akdeniz'de siyahi mülteciler ölürken dünya sessiz kalıyor

Minneapolis'te George Floyd ABD polisleri tarafından ırkçı bir saldırı sonucu öldürülmesinin ardından Black Lives Matter protestolarının dünya çapında yankılanmaya başladığı bir dönemde, Akdeniz’de siyahi mülteciler hayatını kaybederken dünyanın bu ölümlere sessiz kalması hayret ve dehşet verici.

Akdeniz’de deniz polisleri tarafından mültecilere karşı gerçekleştirilen müdahaleler, her ne kadar kameralara çok az görünse de ABD’de yaşanan ırkçı saldırılar kadar şiddet içeriyor. Hatta çok daha fazlasını içeriyor.

Geçtiğimiz birkaç ay içinde, Avrupalı ??yetkililer savaş bölgelerinden kaçmaya çalışan yüzlerce insanı bilinçli bir şekilde Akdeniz’de bıraktılar ve mültecileri korumak adına hiçbir adım atmadılar. Yetkililer uzaktan sadece ölümlerini izlemekle yetiniyorlar. Ve bu çok acımasızca ve hayret verici. Bazı Libya güçleri savunmasız mültecilere yüz maskelerini takarak acımasızca saldırıp mülteci teknelerini sabote etti. Diğerleri mültecileri silah zoruyla denizde tehdit ederek onların inişini engelledi diğer göçmenleri ise bir hayvan kargo gemisine bindirip açık denizlere bıraktı.

                                                          Gemide tutulan mülteciler

 

AB'nin dışişleri sorumlusu Josep Borrell gibi Avrupalı ??politikacılar, George Floyd'un öldürülmesinin ardından ABD'de polisin "gücü kötüye kullanması" konusunda şok içinde kaldıklarını ifade ettiler. Ancak, Nisan ayında Malta'da yaşanan göçmenlerin içinde bulunduğu geminin alabora olması nedeniyle 12 göçmenin hayatını kaybetmesine hiçbir şekilde yardım etmemeleri ve geri gönderilmelerine sesiz kaldılar.
Ayrıca, Malta'nın Avrupa kıyıları açıklarında polisler tarafından gemi içinde gözaltına alınan 425 göçmenin kitlesel olarak hapsedilmesine sessiz kaldılar. 

İkircikli tutum ve Sessizlik

Akdeniz'deki ölümler, kuzeyin zengin ülkelerinin, özellikle de devam eden çatışma ve yoksulluğun olduğu ülkelerden ortaya çıkan insan hareketlerini yönettiği ve kontrol ettiği ırkçı yolların sonucudur. Küresel güçler kendi egemenlikleri için bu bölgelerde çatışma ortamı yaratırken, bölgede yaşayan insanların acımasızca öldürülmesini görmemezlikten geliyorlar.

Akdeniz'de 2014 yılından bu yana 19.000’den fazla mültecinin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. Ölenlerin ve kaybedilenlerin yakınları ile aktivist destekçiler çaresizce bu kitlesel ölümleri duyurmak adına farkındalık oluşturmaya çalışırken yetkililer inatla duymamazlıktan geliyor. Ancak onlarda duyulmak için ısrarla mücadele etmeye devam ediyorlar.

Irksal eşitsizlik meselelerine küresel olarak dikkat çekilen bir anda bile, Akdeniz’de ölüme terk edilen siyahi mültecilerin yaşamları kamu bilincinden silindiğini özellikle ortaya koymaktadır. Bu tür bir silme, yaşamların neyin önemli olduğunu ya da kaybedildiğinde hangi acının üzülmeye değer olduğu konusunda derin bir Batı merkezli hayal gücünün sonucu olduğu aşikar.

Black Lives Matter: George Floyd'un öldürülmesine duyulan öfke, dünya çapında protesto edildi.

 

Bazı toplumsal hareketler, ulus devletler içindeki şiddet ve ayrımcılık sistemleri ile dünya çapındaki nüfuslar arasında ayrım yapan küresel olanlar arasında bağlantılar kurmaya başlıyor. 

Akdeniz’de siyahi göçmenlerin yaşamlarının sona ermesi, tıpkı Floyd'un ABD'deki ırkçı polislikle bağlantılı olması gibi, aynı tür bir farkındalığa sahip olması gerekiyor. Ancak bunu yapabilmek için önce siyah yaşamların denizde de önemli olduğunu kabul etmemiz gerekir. Önce bir farkındalık oluşturmak gerekiyor. Siyah yaşamların her yerde beyazlardan bir farkı olmadığını kabullenmemiz gerekir.

twitter takip