Mikrofon, gazetecilik öğrencilerinde: Yakın çevrem bu mesleği seçmemin bir hata olduğunu söylüyor ama ben kendimle ve arkadaşlarımla gurur duyuyorum

Mikrofon,+gazetecilik+%C3%B6%C4%9Frencilerinde:+Yak%C4%B1n+%C3%A7evrem+bu+mesle%C4%9Fi+se%C3%A7memin+bir+hata+oldu%C4%9Funu+s%C3%B6yl%C3%BCyor+ama+ben+kendimle+ve+arkada%C5%9Flar%C4%B1mla+gurur+duyuyorum
ABONE OL

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü hazırlık sınıfı öğrencisi Eylül Aksoy, ilk haberini Medyakoridoru için kaleme aldı. Aksoy, haberinde iletişim fakültesi öğrencilerinin sorunlarını ve kaygılarını dile getirdi.

 

Eylül Aksoy / Gazeteci Adayı

[email protected]

 

Türkiye, 2020 yılı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksinde 154. sırada yer aldı. Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) tarafından yayımlanan başka bir raporda ise dünya genelindeki tutuklu gazetecilerin yarısından çoğunun Çin, Mısır ve Türkiye’de olduğu belirtildi.

*Fotoğraf: RSF

Çoğu gazeteci baskı, mobbing, sansür ve işsizlikle karşı karşıya kalıyor. Durum böyleyken bir yandan da mesleği için yanıp tutuşan yeni nesil genç gazeteci adayları yetişiyor. Çoğu gazeteci adayı, mesleğe başlamadan zorluk ve olumsuzluklarla karşı karşıya kalıyor. Tüm bunlara rağmen her şeyin farkında olarak yollarına devam ediyorlar çünkü biliyorlar ki gazetecilik suç değil ve aydınlık bir geleceği yaratmak onların ellerinde.

Fotoğraf: TGS

Gazetecilik Bölümü birinci sınıf öğrencileri şu an yollarının en başında olsalar bile mesleğe dair birçok endişeleri var. Çoğu öğrencinin en büyük endişesi, yazdığı bir haber nedeniyle başına birçok iş açılması ve düşünce özgürlüğünün tehlikede olması.

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesinde okuyan bir öğrenci: “Gazeteciliğin Türkiye’deki bugününü ve yarınını aydınlık göremiyorum. Baskılar ve sansürler çok yoğun bir şekilde devam ediyor. Hepsine rağmen birçok arkadaşım gibi bu mesleği yapmaya ve doğrunun peşinde koşmaya kararlıyım.” diyor.

Başka bir öğrenci ise şunları söylüyor:

“Türkiye’nin çoğu döneminde gazetecilik kısıtlandırılmaya çalışılan bir meslek oldu. 2020-2021 Türkiyesinde ise gazetecilik en can çekiştiği dönemlerinden birini yaşıyor olabilir. Bilmeleri gerekir ki gazetecilik suç değildir. Benim için gazetecilik bir meslekten çok bir tutku. Teorik ve pratik derslerimi alırken kendimi asla çalışıyormuş gibi hissetmiyorum. Daima doğrunun peşinden koşmaya ve özgür basın için elimden geleni yapmaya hazırım. Yakın çevrem çoğu zaman bu mesleği seçmemin bir hata olduğunu söylüyor fakat ben kendimle ve arkadaşlarımla gurur duyuyorum. İyi ki gazetecilik var ve biz yaşatmak için elimizden geleni yapacağız.”

Gazetecilik Bölümü öğrencileri mesleği yaşatmak için ellerinden geleni yapmaya hazırlar. Çoğu kişi mesleğe başladıklarında gazetelere yapılan siyasi baskılar ve özgür olmayan bir ortam ile karşı karşıya kalınca çözümü dijital medyada buluyorlar. Bu nedenle pes etmeden teknolojinin de gelişmesiyle dijital gazetecilik sektörüne adım atılıyor. Genç gazeteciler kendi medyasını yaratarak özgür bir alan oluşturuyorlar. Bunlardan biri olan Observe Turkey, Sait Burak Ütücü ’nün girişimleriyle kurulan özgür bir medya platformu.

Ütücü, bu durumun olumlu yönlerini şöyle açıklıyor: 

“Avantajlarına baktığımızda en önemli şey özgürüz. Hiçbir yazar haberini hazırlarken otosansüre maruz kalmıyor. Aynı zamanda editör müdahalesinde de aynı şekilde haber sansüre uğramıyor. Tabii ki sınırlarımız var ancak bu sınırlar gazetecilik etik ilkeleriyle çizilmiş durumda. Her yayıncılıkta olduğu gibi, bir yayın politikası ve karar mekanizmamız var ancak ekonomik olarak sorumlu hissetmediğimiz için baskıyla karşılaşmıyoruz. Bu en güzel yanı diyebilirim.”

Gazeteci adayları da gazeteciler de değişen dünya ile yeni yollarını bulma ümidi içerisindeler. Bu ümitlerini hiç kaybetmeden özgür ve özgün gazetecilik için çabalıyorlar. Baskılar, sansürler ve daha birçok olumsuz etken çoğu gazeteci adayını ve gazetecileri umutsuzluğa düşürmüyor. Yeni adaylar güçlü kalemlerden aldıkları derslerin üstüne kendi bilgilerini ve hayat tecrübelerini katıp boyun eğmeden ve susmayarak mesleklerini devam ettirecekleri günler için çabalıyorlar. Uğur Mumcu’nun da dediği gibi: "Bir kişiye yapılan haksızlık tüm topluma karşı işlenmiş bir suçtur. Susanlar da bu insanlık suçlarına katılmış olur.”

Gazeteciler de haksızlık yapmadan toplumu doğru ve gerçek haberlerle buluşturmak için susmayacak ve gazetecilik her şeye rağmen yaşayacak.

twitter takip