Canan Kaya

FOX muhabirini AK Parti'nin WhatsApp grubundan da çıkarmışlar

ABONE OL

Medyaya sansür uygulayarak gizlemek istediğiniz şeyin gerçekten üzerini örtmüş mü olursunuz, yoksa daha büyük soru işaretleriyle kamuoyunun tüm dikkatini bir anda üzerinize toplamayı mı başarırsınız? Birkaç gündür gündemin ilk sıralarında yer alan Ömer Çelik ismine bakacak olursak, ikinci şıkkı fazlasıyla başarmışa benziyor...

Türkiye medyası, özellikle de son 20 yılda 'sansür' ve 'otosansür' uygulamalarıyla oldukça haşır neşir bir duruma geldi ne yazık ki... Hatta konu öyle bir hal aldı ki, halk soru sorabilen veya otosansüre başvurmayan bir gazeteciye şahit olduğunda, büyük bir şaşkınlık yaşıyor. Görevi zaten soru sormak olan gazetecilerin 'soru sorabildiği' için alkışlandığı dönemlere şahitlik ediyoruz. Abartmıyorum!

İşte bu sansürün bir başka türü, geçtiğimiz günlerde AK Parti Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında ortaya çıktı. Adres şaşırtmadı elbette. Ancak bu kez sansürün yanı sıra, panik haliyle bir engellemeye de şahit olduk. FOX Haber Ankara muhabiri Barış Kaya, 2 Eylül tarihinde AK Parti MYK'sı sonrasında açıklama yapan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in basın toplantısına alınmadığını söylüyordu. Kaya, aynı gün FOX Ana Haber'de Selçuk Tepeli'ye yaptığı açıklamada ise Çelik'in danışmanının yanına geldiğini ve Ömer Çelik'in talimatı doğrultusunda "Sizi toplantı salonuna alamayacağız" dediğini belirtiyordu.

FOX muhabirinin bu açıklamalarının ardından, uygulama kamuoyunda büyük tepki topladı. Açıklamaları sosyal medyada defalarca paylaşıldı, konuya dair sayısız yorum yapıldı. Fakat birçok kişinin zihninde beliren ortak bir soru vardı ve bu soru da Ömer Çelik'in engellemeye çalıştığı durumun daha çok gündeme gelmesine neden oldu: "Çelik, hangi sorudan neden kaçıyordu?"

Aslında  bu sorunun yanıtını muhabir Barış Kaya, Selçuk Tepeli'ye yaptığı ilk açıklamada veriyordu. Kaya'nın 2 Eylül tarihinde katıldığı canlı yayında belirttiğine göre; Çelik'in rahatsız olduğu iki konu vardı: Biri 'Dezenfektan' skandalı sonrası görevden alınan eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan sorusu, diğeri ise geçtiğimiz günlerde 17-25 Aralık operasyonlarıyla ilgili yaptığı itiraflarla gündem olan eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar konusu.

*AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik

FOX muhabirinin bu ifadelerinin ardından 13 Eylül'deki AK Parti MYK toplantısında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çelik, muhabir Kaya'nın bir kez daha alınmadığı basın toplantısında "Bu şahsi bir problemdir" dedi. Çelik, olayın kişisel bir durumdan kaynaklandığını öne sürüyordu ama o 'şahsi problemin' ne olduğunu açıklamıyordu. Dolayısıyla bu pek açıklayıcı bir yanıt olmadığı gibi, şahsi bir problem olsa dahi bir parti sözcüsünün bunu kamuoyunun haber alma hakkını engelleme aracı olarak kullanması da ayrı bir skandal olsa gerek.

Tartışma bu haliyle sona ermedi elbette. Çelik'in 'kişisel bir problem' sözlerine Twitter'dan yanıt veren muhabir Kaya, AK Parti Sözcüsü'nü yalanlıyor ve ekliyordu: "Ömer Çelik, FOX muhabirini kişisel davranışları yüzünden salona almadım. Buranın kuralları var" demiş. "Ruhsar Pekcan sorusunu sorma" demişti, sordum. Erdoğan Bayraktar sorusunu soracağımı da biliyordu. Salona almadı. "Kişisel" değil. "Sorma" dediği soruları sorduğum için almadı salona."

*FOX Haber Ankara Muhabiri Barış Kaya

Ancak, bu sansürün başlangıcı 2 Eylül tarihinden önceye dayanıyor. Yani Barış Kaya'nın, Ruhsar Pekcan sorusunu Ömer Çelik'e yönelttiği o tarihe...

SANSÜR, RUHSAR PEKCAN SORUSUYLA BAŞLADI

Dün, olayın nasıl geliştiğini öğrenmek için sansüre uğrayan meslektaşım Barış Kaya ile görüştüm. Ömer Çelik'in bu işi kişiselleştirerek farklı bir boyuta taşıdığını belirten Kaya, tek meselenin Ruhsar Pekcan sorusu olduğunu ve hâlâ bir yanıt alamadığını söylüyor. Çelik'e, Ruhsar Pekcan hakkındaki Yüce Divan tartışmalarını geçtiğimiz nisan ayında sorduğunu belirten Kaya, o dönem yalnızca "Muhalefetin dediğine göre iş yapmıyoruz" yanıtını aldığını ve sansürün bu soruyla birlikte başladığını ifade ediyor.

"ÖMER ÇELİK İLE KİŞİSEL BİR SORUN YAŞAMADIM"

Çelik'in Erdoğan Bayraktar sorusunu almamak için bu kez kendisini salona da almadığını söyleyen Kaya, 'Ömer Çelik veya çevresiyle kişisel bir sorun yaşadın mı?' diye sorduğumda ise şöyle yanıt veriyor: "Ne AK Parti'de, ne de başka bir parti ile kimseyle kişisel sorun yaşamadım. Ömer Beyile kişisel diyebileceğim bir diyalog da olmadı aramızda. Ben sadece mesleğim gereği görevli olarak o toplantılara gidiyorum. Biz haber yapmaya devam ediyoruz, sorulması gereken ne varsa soracağız bundan sonra da."

AK PARTİ'NİN WHATSAPP GRUPLARINDAN DA ÇIKARDILAR

Kaya'ya, bu yaşananların ardından AK Parti'den kendisiyle iletişime geçen birilerinin olup olmadığını sorduğumda da böyle bir durum söz konusu olmadığı gibi, üstüne bir de AK Parti'nin WhatsApp grubundan da çıkarıldığını ifade etti. Uğradığı sansürle ilgili son cümlesi ise "Şahsi bir durum olmamasına rağmen böyle bir muameleye uğramam üzdü" oldu.

Bu yaşananların ve karşılıklı yapılan açıklamaların ışığında ulaştığımız kaçınılmaz sonuç; günümüzde sansürün bilgi gizlemek yerine, saklanmak istenileni daha da cazip hale getirmekte oldukça başarılı olduğu gerçeği. Kurumu ve gazeteciyi engelleyerek, kamuoyunun zihnindeki soruları susturamazsınız, aksine ileride yanıtlamanız gereken daha büyük sorular yaratırsınız. "Bir gazeteci ile ne gibi bir kişisel problem yaşadınız ya da şayet böyle bir şey yaşandıysa, kişisel probleminizi kurumsal bir parti toplantısına neden yansıttınız?" gibi...

twitter takip