'Kompartıman, seksenlerin kaotik atmosferiyle örülü bir roman'

%E2%80%99Kompart%C4%B1man,+seksenlerin+kaotik+atmosferiyle+%C3%B6r%C3%BCl%C3%BC+bir+roman%E2%80%99
ABONE OL
Biz onu yerli ve yabancı birçok uzun metraj film projesinin yapımcısı veya koordinatörü olarak tanıdık. Çoğu zaman yurtiçinde ya da yurt dışındaki karma sergilerde konuk sanatçı olarak da çıktı karşımıza. İlk kitabı "Bazen" de hatırı sayılır bir okur kitlesine ulaşmıştı. Şimdilerde ise ikinci kitabı "Kompartıman" ile karşımızda Canol Balkaya... İletişim Yayınları'ndan çıkan Kompartıman, Musa isimli kanser hastası bir adamın çetrefil zamanlardan geçmesine rağmen yaşama aşkını hiç yitirmeyişini ve ömrünün son günlerinde planladığı gibi sevdikleriyle beraber Ankara Ekspresi’ne binip ebedi bir yolculuğa çıkmak istemesini konu alıyor. Macera yüklü bu kitabın nasıl ortaya çıktığını ise Balkaya, Medyakoridoru için böyle anlatıyor.... Canol Balkaya'yı daha yakından tanıyarak başlayalım söze...  Mus¸’ta dogˆdum, Ankara’da büyüdüm. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü’nden mezun olduktan sonra egˆitimime Hollanda Kraliyet Akademisi’nde devam ettim. Ardından, New York Institute of Technology’de sinema yüksek lisansı yaptım. Amerika’da özel ve yerel kanallarda çalıs¸tım. Yurtiçinde ve dıs¸ında altmıs¸a yakın festival ve karma sergilere konuk sanatçı olarak davet edildim. Ulusal ve uluslararası pek çok sergi yönettim. Birçok yerli ve yabancı uzun metraj film projesinin yapımcı ve koordinatörlügˆünü üstlendim. Kompartıman ikinci kitabım. Ziyaret ettigˆim her ülkeden, Albert Camus’nun Yabancı adlı romanını edinmeyi seviyorum. S¸u an elimde, farklı dillerden elliye yakın Yabancı var. Kompartıman okuyucuya ne vaad ediyor, nasıl bir konusu var? Musa isimli kanser hastası bir adamın çetrefil zamanlardan geçmesine rağmen yaşama aşkını hiç yitirmeyişini ve ömrünün son günlerinde planladığı gibi sevdikleriyle beraber Ankara Ekspresi’ne binip ebedi bir yolculuğa çıkmak istemesini konu alıyor.Vasiyeti üzerine annesi, babası, kız kardeşi, nişanlısı ve en yakın arkadaşı dışında Musa’nın davet ettiği Fikret adında gizemli bir adam da bu yolculuğa eşlik ediyor. “Fikret’in herkesi tanıdığı ama kimsenin Fikret’i tanımadığı” muamma yüklü, seksenlerin kaotik atmosferiyle örülü bu roman. Kompartıman karakterlerin dışında aynı zaman da bir anlatıcısı olan bir roman. Anlatıcının dilini,sözcüklerini seçerken biraz olaylar, biraz da hangi karakteri anlattığı ile paralel ilerledi. Bu romanda kimin hikayesi var? Benim kurguladığım ama bu coğrafya da yaşayan herkesin hikayesi. Kendi hayatınızdan da etkilendiniz mi yazım sürecinde? Tabii yer yer yaşanmışlıklar var. Ama sadece benim yaşanmışlıklarım dışında, çevremde özellikle o sevimsiz geçmişe şahit olan tanıdıklarımın tanıklıkları ve yaşadıkları var. Harmanlarken yaşanmışlıkları biraz karakterlere paylaştırdım. Sanırım bu paylaşımdan en çok Musa karakteri yaralandı. Yazma süreci kendi kendisini geliştirdi. Bir senaryo olarak başladım ilerledikçe aslında metnin öncelikle bir romana daha uygun bir yapısı olduğuna karar verdim. Kitabınızı yazmaya başlarken kurguyu önceden mi belirlediniz? Yoksa bütün olay örgüsü siz yazdıkça mı gelişti? Yazmak başlı başına bir macera. Her an her şey değişebilir. Bu yüzden başlarken yaptığınız çoğu kurguyu ilerlerken değiştiriyorsunuz. Aslında hem başlarken hem ilerlerken gelişiyor. Hedef kitlenizi nasıl tanımlarsınız? Okumayı seven ve keyif alan her kesim ve yaştan kişiler. Yeni proje hazırlığı var mı? Bugünlerde bir öykü kitabı üzerinde çalışıyorum. 40 adet öykü olacak içinde. Sinema çalışmalarını askıya alıyorum bir süre. Sadece yazmakla meşgul olmak planım.
twitter takip