Star TV'nin başrollerinde Neslihan Atagül ve Engin Akyürek'in yer aldığı ve merakla beklenen dizisi Sefirin Kızı'ndan ilk tanıtım yayınlandı.
Star TV'nin izleyicilerin hakkındaki gelişmeleri büyük bir merakla beklediği yeni sezondaki iddialı dizisi 'Sefirin Kızı'ndan tanıtımlar geçtiğimiz hafta yayınlandı bildiğiniz gibi. Ekranların sevilen oyuncularından Engin Akyürek ve Neslihan Atagül'ün başrollerinde yer aldığı NGM ile O3 Medya imzalı dizi Ege'de geçen büyük bir aşk hikayesini anlatıyor. Başrol oyuncularının popülerliği ve yurt dışında da bulunan hayran kitlesinin yoğunluğuna bakılınca büyük sükse yapacak ve reytingleri alt üst edecek gözüyle bakılan dizi yakın zamanda izleyici ile buluşacak. Uzun zamandır ekrandan uzak olan Engin Akyürek ve Neslihan Atagül'ün yeni projeleri hayranları tarafından heyecanla bekleniyordu. 'Sefirin Kızı'nda buluşacakları açıklandığı andan itibaren de diziyle ilgili gelişmeler merakla beklenmeye başlandı.
Ancak, nedense diziyle ilgili gelişmeler çok yavaş ilerliyor. Dizinin çekimlerinin başlaması Ekim ayının sonunu buldu, resmi bülten bile geç duyruldu, başrollerinden ilk fotoğrafların gelmesi de oldukça uzun sürdü, hatta nerdeyse diziyi unutacağız derken neyse ki ilk tanıtım fragmanı geldi. (Şimdi de yayın tarihi bekliyoruz mesela) Fragman ilgi çekici ve diziye merakı arttıracak kadar sağlam hatta dizinin olay örgüsünün akıcı işleneceği konusunda da umut vaad ediyor ancak açıkçası ben de Engin Akyürek ve Neslihan Atagül'ü yakıştırmayan tayfadan olduğum için tereddüt etmiyor da değilim. İkisini de ayrı ayrı başarılı bulup seviyorum ancak yan yana uyumlu olmadıklarını düşünüyorum. Gerçi, yaşına göre çocuksu bir fiziki yapısı olan Neslihan Atagül'ün 'Kara Sevda' dizisinde de Burak Özçivit ile yakışmadığını ve Özçivit'in yanında kardeşi gibi göründüğünü düşünsem de (Performans olarak Burak Özçivit'ten çok daha iyi olmasına rağmen) dizi hem çok başarılı oldu hem de iki oyuncu o dönemin en sevilen dizi çiftlerinin başında geldi. Bu dizide de aynı tedirginliği yaşasam da, Neslihan Atagül'ün performansıyla rolünün hakkını vereceğini düşünüyor, dolayısıyla bu uyumsuzluğun üstünü kapatacağına da inanıyorum. Yine de, bir yanım bu partnerliğin görsel olarak zayıf göründüğünü düşünmeden edemiyor. Dizinin konusunun da, aynı 'Kara Sevda' gibi basit içerikli bir aşk dizisi olduğunu ve tam evlenecekken bir engel yüzünden -hatta fragmanda Neslihan Atagül'ün canlandırdığı Nare'nin "Beni siz katil yaptınız" sözlerine bakarsak belki de bir cinayet yüzünden- ayrılan ve kavuşmaya çalışan iki aşığın hikayesi olduğunu düşünürsek senaryoya da klişe diyebiliriz.
Ama artık dizi dünyamızdaki birçok dizi birbirine benzediği ve klişe olduğu için ben önemli olanın konu değil bu konuyu anlatma, izleyiciye aktarma biçimi olduğuna inanıyorum. Senaryo, hikayenin içine merak unsurları doğru yerleştirilerek işlenip iyi bir yönetmen tarafından da kurgulanırsa ve oyuncular da rollerine uyarsa tüm klişe konusuna rağmen izleyiciye kendisini sevdirip 'izlenebilirlik' onayını alabilir bir dizi.
Sefirin Kızı'nın fragmanı da bu umudu vaad ediyor. Kara Sevda dizisini de izlenir yapan buydu bence. Gün konusuna gelecek olursak.. Star TV'nin elinde şu an Çocuk, Sevgili Geçmiş, Benim Tatlı Yalanım ve Güvercin dizileri bulunuyor.
Yani; 'Sefirin Kızı' Pazartesi, Çarşamba ya da Perşembe günlerinden birinde ekrana gelecek. Bu diziler iyi-kötü bir kitle edindiği için şu an yerinden oynatılmaz zannediyorum. Hatta, Pazartesi günü çok varlık gösteremeyen 'Çocuk' dizisi hakkında yazdığım yazıda belirttiğim gibi Salı gününde kendisine daha çok izleyici toplamayı başardı ve yeni günü ona iyi geldi.
Gün birinciliği gibi bir iddiası olmasa da şuanki oranlarla yayın hayatına bir süre daha devam etmeyi başaracak gibi görünüyor. Gün değişikliği çoğu dizi için olumsuz bir etkidir ancak Çocuk'a iyi geleceği belliydi.(Ama yine de ne onun ne de Sevgili Geçmiş'in hatta Benim Tatlı Yalanım'ın da sezon sonunu görebileceğini sanmıyorum) Ancak, izleyicinin ilgisini çekebilmek için daha 10 bölüm olmadan dizideki tüm sırların ortaya çıkması da sevimli olmadı. Tüm düğüm noktaları çözüldü dizideki. Karakterlerin gerçekler ortaya çıktıktan sonraki mücadelesi esas hikayeyi oluştursa da, bunun bu kadar erken olması hikayenin çabuk tükenmesine neden olabilir. Bir de, her ne kadar dizide hikayesi en çok dikkat çeken karakter Hasan olsa da diziyi sadece Hasan'a bağlayıp onun üzerinden sürdürmek de çok doğru bir hamle değil. Diğer karakterler figüran değil, senaryoya onların hikayesinin de katkısı olmalı. Hasan ve annesi, Hasan ve Akça, Hasan ve oğlu derken Hasan ile boğulmayalım. Hasan önemli bir karakter olsa da, tek başrol değil. Onunla birlikte 4 önemli karakter daha var. Yoksa, hikaye tıkanıp yükselen reytingler tekrardan düşebilir.
Neyse, konuyu dağıtmadan Sefirin Kızı'na dönersek... Dizinin boş olan bu 3 günden hangisine geleceğini yakın zamanda öğreneceğiz. Minik bir tahmin olarak; benim içinden daha çok 'Çarşamba' günü geçiyor. Eğer olur da bu tahmin tutarsa dizi Kuruluş Osman, Benim Adım Melek, Afili Aşk, Kurşun gibi dizilerle yarışacak. Ben dizinin şansını açık gördüğüm için gün konusunda çok tedirgin değilim açıkçası. Dizinin Çarşamba akşamı bu yapımlar arasında kendisine yer bulabilecek hatta bunların bazılarını geride bırakabilecek bir potansiyeli olduğuna inanıyorum. Kısacası; 'Sefirin Kızı'nın (oyuncuların uyumu konusunda az biraz tereddüt yaşasam da) performansı konusunda ben de heyecanlanıyor ve esas başladıktan sonra hakkında neler yazacağımı şimdiden merak ediyorum.