İsmail Çağlar, Kevser Hülya Akdemir ve Seca Toker imzalı 196 sayfalık raporda, ‘inceleme’ altına alınan medya kuruluşları ve gazetecilerin, “Türkiye için kritik olaylardaki tavrının ölçülmeye çalışıldığı” iddia edildi. Dış basını inceleme iddiasıyla hazırlanan raporda, adı geçen kurumlarda çalışan tüm gazetecilerin özgeçmişleri, sosyal medya etkileşimleri ve daha önce çalıştıkları kurumlar yer aldı. Ayrıca, gazetelerin yayın politikalarının eleştirildiği raporda, bu kurumlar “algı çalışması yürütmekle” suçlandı.
T24'te yer alan habere göre; raporda, gazetecilerin Twitter paylaşımları için “Daha çok hangi yayın kuruluşlarını paylaştıkları ve siyasi bir tavır ortaya koyup koymadıkları mercek altına alınmıştır. Bu noktada BBC Türkçe, DW Türkçe, Amerika’nın Sesi, Sputnik Türkiye ve Euronews Türkçe çalışanlarının eski çalıştıkları kurumlarla sosyal medya paylaşımlarında öne çıkardıkları kurumlar arasında bir paralellik olduğu ve mecraların Türkiye’nin Kemalist sol ve seküler merkez medyasına ait gazeteler etrafında birleştiği görülmüştür. Bu bağlamda adı geçen medya organlarının yayın ilkeleriyle çelişecek şekilde tek sesli bir yayın diline sahip oldukları söylenebilir” yorumunda bulunuldu.
Gazetecilerin Twitter hesaplarından retweet yaptıkları paylaşımlara da yer verilen raporda birden çok kez “BirGün, T24, Bianet, Evrensel, Cumhuriyet, Diken, DW Türkçe ve Sınır Tanımayan Gazeteciler gibi hükümet karşıtı söylemleriyle ön plana çıkan mecraların haberlerine yer verdiği görülmektedir” ifadesi kullanıldı.
Gazetelerde yayımlanan ve hükümeti eleştiren içerik barındıran haberlerin de eleştirildiği raporda “HDP’li milletvekillerinin terör örgütüyle bağlantısı ve daha önce devletin terörle mücadelesi hakkında bölge halkında tepkiye neden olacak yalan ve spekülatif haberler aktardıkları defalarca kanıtlanmış olsa da BBC Türkçe HDP milletvekillerine güvenilir haber kaynağı muamelesi yapmıştır” gibi ifadeler yer aldı.Basın kuruluşlarına “gazetecileri denetleyin” önerisi!
Raporun son bölümünde “Uluslararası Medya Kuruluşlarına Öneriler” başlıklı bölümde “Mecraların yayın ilkelerinde çalışanlarının siyasi kimliğini belli edecek kamusal paylaşımlarda bulunmaması kuralı yer alırken bu kurala uymayan birçok çalışan olduğu görülmüştür. Medya aracının çalışanlarını bu noktada denetlemesi ve haber diline siyasi kimliğinin yansımamasına özen göstermesi gerekmektedir” denildi. Raporda ayrıca “Global mecraların Türkiye uzantıları bağlı oldukları ana kademe tarafından denetlenmelidir. Zira zaman zaman medya organının ana haber birimiyle Türkiye uzantısının farklı haber politikaları takip etmesi söz konusu olabilmektedir” görüşü kaydedildi.Medya kuruluşlarını denetleyen kurul oluşturulması istendi
“Türkiye’nin uluslararası kamu yayıncılığını yürüten TRT World gibi başarılı örneklerin sayısı artırılmalıdır” önerisinde bulunulan raporda “Türkiye’de yayın yapan yabancı medya kuruluşlarının güvenilirliği ve tarafsızlığı takip edilip kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Bu maksatla bir yayın takip ve raporlama oluşumu kurulmalıdır. Medyanın tabiatı gereği oluşumun devlet tarafından kurulması isabetli olmayacaktır. Sivil toplumun kuracağı bu oluşum desteklenmeli ve teşvik edilmelidir” denildi. BASIN MESLEK ÖRGÜTÜ VE GAZETECİLERDEN ÇOK SAYIDA TEPKİ GELDİ! Dün akşam sosyal medyada geniş yankı uyandıran bu gelişmeye basın meslek örgütleri gazeteciler de büyük tepki gösterdi. Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), gazetecileri “Türkiye’nin yeni medya andıcı” olarak nitelendirilen SETA raporuna karşı hukuki haklarını kullanmaya davet etti. ÇGD’nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “Gazetecilerin, gazetecilik yapmalarına dahi tahammül edemeyen, tüm gazetecileri belli kalıpta görmeyi hedef edinen, gazetecileri toplumun bir kesimine hedef göstermekten çekinmeyen SETA’nın fişleme belgesi, tarihimizde kara lekelerden biri olarak anılacaktır” denildi.async src="https://platform.twitter.com/widgets.js" charset="utf-8"> DİSK Basın İş ise yaptığı açıklamada "Raporda adı geçen gazetecilerden bir tanesinin başına gelecek olumsuzluktan raporu hazırlayan, talimat veren ve yayına sunanlar sorumludur" diyerek gösterdi tepkisini.Türkiye'nin yeni 'medya andıcı' olarak gördüğümüz bu fişleme belgesini hazırlayan zihniyeti kınıyor, tüm meslektaşlarımızı basın ve kişisel özgürlüklerimize yapılan bu saldırıya karşı durmaya ve hukuki haklarını kullanmaya davet ediyoruz.
— ÇGD (@cgdgenelmerkez) 6 Temmuz 2019
async src="https://platform.twitter.com/widgets.js" charset="utf-8">Kimi zaman üniforma giydiler, kimi zaman sivil kıyafetler, Andıç hazırlamaktan, gazeteciler fişlemekten, tehdit etmekten vazgeçmediler. Bizler de gazetecilik yapmaktan, gerçekleri yazmaktan vazgeçmeyeceğiz.
— DİSK Basın-İş (@Disk_Basin_is) 6 Temmuz 2019
async src="https://platform.twitter.com/widgets.js" charset="utf-8">Siz 'uluslararası basının Türkiye'deki uzantıları' nı yazın, Bizler de Uluslararası Sermayenin Türkiye'deki uzantılarını yazacağız. Gerçekleri öğrenmek isteyenlere, hapisteki meslektaşlarımıza sözümüz olsun
— DİSK Basın-İş (@Disk_Basin_is) 6 Temmuz 2019
async src="https://platform.twitter.com/widgets.js" charset="utf-8"> Gazeteciler Sendikası ise sert bir mesaj yayınlayarak "Bir tweet atmaya bile değmezsiniz ama meydanı boş sanmayın diye yazıyoruz: Saray’a yaranma çabanız zavallılık. Sizden korkan sizin gibi olsun" açıklamasını yaptı.SETA tarafından hazırlanan 'raporda' adı geçen tek bir meslektaşımızın başına gelecek olumsuzluktan, raporu hazırlayan, talimat veren ve yayına sunanlar sorumludur
— DİSK Basın-İş (@Disk_Basin_is) 6 Temmuz 2019
async src="https://platform.twitter.com/widgets.js" charset="utf-8"> Rapora gazetecilerden gelen tepkilerden bazıları ise şu şekilde:Bir tweet atmaya bile değmezsiniz ama meydanı boş sanmayın diye yazıyoruz:
Saray’a yaranma çabanız zavallılık. Sizden korkan sizin gibi olsun! https://t.co/ydiu5LKj4e — Gazeteciler Sendikası (@TGS_org_tr) 6 Temmuz 2019
async src="https://platform.twitter.com/widgets.js" charset="utf-8">SETA bu muhteşem çalışmasıyla deşifre ve gammaz örneği ile özgür basın tarihine geçecek tebrikler. Neyse ki alnımız ak. pic.twitter.com/KnxRyjbHQD
— serdarcebe (@serdarcebe) 6 Temmuz 2019
async src="https://platform.twitter.com/widgets.js" charset="utf-8">SETA, Türkiye’deki yabancı basın kuruluşlarını ve bu kuruluşlarda çalışan gazetecileri fişlemiş. O ki bir rapor yazdınız, insan sormaz mı; neden bu kadar yetenekli gazeteci “yerli ve milli” bir yayın kuruluşunda artık çalışamıyor? Neden bazıları cezaevinde? Bazıları neden işsiz? https://t.co/xGCRMSaWL3
— İsmail Saymaz (@ismailsaymaz) 6 Temmuz 2019
async src="https://platform.twitter.com/widgets.js" charset="utf-8">“Mega Proje” adını verdikleri köprü ve havalimanı yatırımlarına nasıl baktıkları üzerinden gazeteci tasnif eden “araştırma kuruluşu” sanırım yalnızca bizde vardır. Araştırma kuruluşu SETA olan bir düşüncenin, özgür basını, olsa olsa Takvim gazetesidir.
— İsmail Saymaz (@ismailsaymaz) 6 Temmuz 2019
async src="https://platform.twitter.com/widgets.js" charset="utf-8">SETA raporuna göre son dönemde Karar gazetesi yazarlarını ve bilhassa Mehmet Ocaktan’ın yazılarını paylaşıyormuşum. Sanırsın, El Kaide’nin gazetesi.
— İsmail Saymaz (@ismailsaymaz) 6 Temmuz 2019
async src="https://platform.twitter.com/widgets.js" charset="utf-8">O ki rapor hazırladınız, günlerdir Cem Küçük’ten tazminat almak için mücadele verdiğimi ve hala paramı alamadığımı da yazmanızı beklerdim. Bu rapor, bir Takvim gazetesi yazarının ciddiyetine yakışmadı. pic.twitter.com/3XSmBEyElN
— İsmail Saymaz (@ismailsaymaz) 6 Temmuz 2019
async src="https://platform.twitter.com/widgets.js" charset="utf-8">Gazetecileri işsiz bıraktılar, medyayı çiftlik haline getirdiler. Yetmiyor gibi bir de fişlemişler.
Asıl cezalandırılansa, gerçek haber alma hakkından mahrum bırakılan halk. — Deniz Yıldırım (@denizyildirim79) 6 Temmuz 2019
async src="https://platform.twitter.com/widgets.js" charset="utf-8">"Uzantı" babanızdır @setavakfi. Biz gazeteciyiz ve öyle de kalmaya devam edeceğiz. Ne Saray'ın kapıkulu olacağız, ne de devlet fonlarıyla gazetecileri fişleyeceğiz. Nerede çalışırsak çalışalım, yazdığımız her satırın da arkasındayız. Ne Pelikanlara ne de size yem olacağız! https://t.co/LsgXB03ds3
— Bülent Mumay (@bulentmumay) 6 Temmuz 2019
async src="https://platform.twitter.com/widgets.js" charset="utf-8">Gazetecileri fişleyen İsmail Çağlar, FETÖ üniversitesinde çalışmış. Tabii ki kendi özgeçmişinden silmiş bu ufak ayrıntıyı! https://t.co/eCS3SakjjT
— Uğur Koç (@Ugurkoc_) 6 Temmuz 2019
async src="https://platform.twitter.com/widgets.js" charset="utf-8">Araştırmanın sahibi SETA'nın başkanı Sabah'ta, araştırmayı yürüten eleman Takvim'de yazıyor. Diyeceklerim bu kadar! pic.twitter.com/M3L7seTVsl
— Bülent Mumay (@bulentmumay) 6 Temmuz 2019