Sözcü Ankara Temsilcisi ve yazarı Saygı Öztürk, kılıçlı yeminin ardından TSK'dan ihraç edilen genç teğmenlerin Ankara'da kaldığını, dönem birincisi Ebru Eroğlu hariç dördünün davayı takip etmek için ortak ev tuttuklarını yazdı.

Öztürk yazısında şu ifadelere yer verdi:

-TSK’dan çıkarılan bir teğmenden dinledim, köyde yaşayan annesi, babası TSK’dan çıkarıldığını bilmiyormuş.

-Teğmenler, Yüksek Disiplin Kurulu kararına karşı yürütmenin durdurulması ve daha sonra iptali için dava açtı. Onların göreve dönebilmelerinin tek yolu mahkeme kararıyla mümkün olacak.

-Ankara’da açılan davalarıyla ilgili olarak hemen her gün avukatlarının ofislerine gidiyorlar. Çok da gidecek bir yerleri yok. Moralleri bozuk. Evet, onları tanıyanlar “Mustafa Kemal’in askeriyiz” demelerinden duydukları sevinci dile getiriyorlar getirmesine ama daha Piyade Okulu’na gidip kurslarını alabilmenin heyecanını bile yaşayamadan atıldılar.

KİRA VE AİDATLARINI ÖDEMELERİ ZOR OLUYOR

-Teğmenler, davalarını takip etmek için birlikte ev tuttular. Ancak bir gelirleri olmadığı için 33 bin lira tutan kira ve evin yakıt ve aidatlarını ödemeleri de zor oluyor. Bir iş insanı onların bu durumunu öğrendiğinde yardımcı olmak istedi. Ancak, onlar buna pek yanaşmadı. İş insanı, “Benim babam da eski Harbiyeli” deyince aralarında bir sıcaklık oldu. Utana-sıkıla bu desteği kabul ettiklerini öğrendim.

NE OLMUŞTU?

30 Ağustos Zafer Bayramı'nda yapılan Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde mezun olan öğrencilerin bazıları, resmi törende askerlik yeminini ettikten sonra ayrıca toplandı.

Yaklaşık 400 teğmenden oluşan grup kılıç çattı ve hep bir ağızdan "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diyerek dönem birincisi Ebru Eroğlu liderliğinde "subaylık yemini" okudu.

Bu görüntüler sosyal medya hesaplarında da paylaşıldı, ardından siyasetin gündemine yerleşti.

MSB kaynakları, basına verdikleri geçmiş demeçlerde soruşturmanın okunan metnin içeriği ve atılan sloganla ilgili olmadığını belirtmiş, "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Atatürk'le hiçbir sorunu olamaz" demişti.

Meselenin "emre uyulmaması" olduğunu ifade eden MSB kaynakları, "Burada sorgulanan, disiplinsizlik ve bunun hangi motivasyonla yapıldığıdır" ifadelerini kullanmıştı.

MSB kaynakları ayrıca öğrencilerin metni okumak için yedi kez başvuruda bulunduğunu, ancak izin verilmediğini de vurgulamıştı.

Teğmenlerin "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" dedikten sonra tekrarladığı yeminin sözleri şöyle:

"Ant içeriz ki laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacak ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız. Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacağız. Ne mutlu Türküm diyene!"

NASIL İFADE VERMİŞLERDİ?

Yemine liderlik eden Ebru Eroğlu, savunmasında subay yeminini resmi törende okutma talebini "silsileyi bozmadan sıralı amirlerine ilettiğini" ancak kendilerine Harp Okulları yönetmeliğinin değiştiği ve bu sebeple tören esnasında andı okuyamayacaklarının tebliğ edildiğini söyledi.

Eroğlu, yazılı ifadesinde "Biz de bu emre uyduk ve törende hiçbir şekilde bu emrin hilafında hareket etmedik, böyle bir girişimde dahi bulunmadık" dedi.

TSK'dan ihracı istenen teğmen ayrıca şu ifadeleri kullandı:

"Ben protokol, tören alanını terk ettikten sonra basının da protokolle hareket ettiğini düşünüyordum. Çünkü bugüne kadar haber kanalları Cumhurbaşkanı alanı terk ettikten sonra yayını kestiler, törenin tamamını veya sonrasını yayımlamadılar. Bu faaliyette basını ilgilendiren hiçbir şey yoktur, bir fotoğraf veya video çekimi olmasını isteseydim en başında ailemi oraya davet ederdim."

Teğmen Talip İzzet Akarsu ise savunmasında şunları söyledi:

Ece Gürel'in arkadaşının ifadesine ulaşıldı: 'Ece'ye tuvaletleri temizlettiler' Ece Gürel'in arkadaşının ifadesine ulaşıldı: 'Ece'ye tuvaletleri temizlettiler'

"Olay tören bitiminde gelenekselleşmiş kılıç çatma esnasında yaşanmış bir olaydır. Biz verilen emre itaat ettik. Törenden sonra subay andı okunmayacağına dair bir emir verilmemişti. Bizim devletin veya TSK'nın itibarını sarsmak gibi amacımız asla olamaz."

Teğmen Batuhan Gazi Kılıç ise andı mezuniyet töreninden sonra okuduklarını ve hiçbir emre karşı gelmediklerini ifade etti.

Kılıç, "Bize kimse tören bittikten sonra subay andını okumayacaksınız diye bir emir vermedi. Bu nedenle subay andını okumanın disiplinsizlik olacağını hiç düşünmedim ve okunan anda iştirak ettim" dedi.

Teğmen Deniz Demirtaş, kılıç çatma sırasında teğmenlerin oluşturduğu halkanın dışında olduğunu söyledi.

Teğmen Serhat Gündar ise kılıç çatma ve subay andının okunmasının yarısına yetişebildiğini kaydetti ve "Disiplinsizlik kastım yoktur" dedi.