Sibel Doğu

Beren Saat ve Kıvanç Tatlıtuğ yeniden bir araya gelse yine başarılı olurlar mı?

ABONE OL

Aşk-ı Memnu'nun unutulmaz ikilisi Beren Saat ve Kıvanç Tatşıtuğ yeniden bir araya gelse aynı başarıyı ne kadar sağlarlar?

Kanal D ve Ay Yapım ortaklığında 2008-2010 seneleri arasında ekrana gelen ve türk dizi tarihine adını altın harflerle yazdıran diziler arasında yer alan 'Aşk-ı Memnu' hepimizin bildiği üzere aradan geçen 10 seneye rağmen hala popülerliğini koruyor. Her yaz tekrarlarıyla yeniden izleyici karşısına çıkan dizi final bölümü yayınlandığında ya da final yaptığı tarih olan 24 Haziran'da mutlaka Twitter'da gündem olmayı başarıyor. Video paylaşım uygulaması YouTube'da da sahneleri hala yayınlanan ve rağbet gören hatta karakterlerin analizleri yapılan dizinin efsane çifti Bihter ile Behlül'e de bilindiği üzere Beren Saat ile Kıvanç Tatlıtuğ hayat veriyordu. Aşk-ı Memnu'nun tekrarlarını bile kaçırmadan takip eden sıkı izleyici kitlesi aradan geçen zamana rağmen hala dizi dünyasının en yakışan çiftleri arasında görülen ikilinin yeniden bir araya gelmesini de ısrarla istiyor.

Hatta geçtiğimiz günlerde Aşk-ı Memnu'nun senaristi Ece Yörenç'in ikilinin oynaması için bir senaryo yazdığını açıkladığına dair haberler çıktı. Bu haberler de zaten iki oyuncunun yeniden bir araya gelmesini bekleyen hayranlarını daha da heyecanlandırdı. Peki, bir dönemin efsane çiftine can veren bu iki oyuncu yeniden bir araya gelirse tekrar aynı başarıyı yakalayabilirler mi?

Bence hayır. Ben böyle bir projenin de, iki oyuncunun da Aşk-ı Memnu'daki etkiyi yaratacağına inanmıyorum. Bence; Aşk-ı Memnu gibi senaryosuyla, karakterleriyle, müziğiyle, kadrosuyla, kurgusuyla, yönetmenliğiyle, hikayesiyle bu kadar efsane olan bir dizi bir ekibe ya da oyuncuya her zaman denk gelmez. Hatta belki sadece bir hadi şanslıysa iki kez denk gelir. Sonraki projelerinde de başarılı olabilirler elbette ancak ben efsane olanın yeri kolay kolay dolmaz görüşündeyim. Aynı senarist aynı oyuncular olsa bile.

Beren Saat ve Kıvanç Tatlıtuğ da, Aşk-ı Memnu'dan sonra yine ses getiren, başarılı dizilerde oynayarak popülerliklerini sürdürdüler ancak itiraf etmek gerekir ki, bence ikisi de bir daha asla Aşk-ı Memnu'daki kadar başarılı olamadı.

Kıvanç Tatlıtuğ'un tek artısı Aşk-ı Memnu'dan sonra oyunculuğunu geliştirerek daha sıkı performanslar çıkartmak oldu ama konuk oyuncu olarak yer aldığı Ezel ve Kuzey Güney'den sonra oynadığı dizilerde yüzününün o kadar da gülmediği bir gerçek. Bundan sonraki dizilerinin senaryosu nedense hep bir vasat ilerledi. Hele büyük bir iddia ile başlayan 'Çarpışma' dizisi bence sıkı bir hikayeye sahip olmasına rağmen senaryosunu vasat bir şekilde ilerlettiği için yeni bir Ezel, Kuzey Güney ya da İçerde etkisi yaratabilecekken hiç bir etki yaratamadan ekran yolculuğunu bitirdi.

Fiziksel uyumları Beren-Kıvanç uyumunu aratmayan Elçin Sangu- Kıvanç Tatlıtuğ ikilisi de biraz senaryodaki sorunlar biraz da karşılıklı sahnelerindeki soğuk performanslar nedeniyle sevimsiz bir ikili oldu desek yanlış olmaz herhalde. Bu diziyi kurtaran etken daha çok Veli karakteri ve bu karakteri canlandıran Onur Saylak oldu. Ama o da bu diziden hemen sonra gidip Veli ile aynı tonda Ferman Koruoğlu karakterini canlandırınca kendisini tekrar etmiş gibi oldu. Zira, Ferman her ne kadar holding adamı gibi görünse de karanlık bir tarafı vardı ve Onur Saylak'ın da performansı Veli'yi andırmıyor değildi. Dizinin ikinci sezon başlar başlamaz final bayrağını açması da bu hamlenin doğru olmadığını gösteriyor galiba zaten.

Neyse, biz dağılmadan konumuza dönecek olursak... Beren Saat ise, Aşk-ı Memnu'dan sonra bence oyunculuğunu Kıvanç Tatlıtuğ gibi geliştirmedi. Oyunculuk performansı olarak hep sabit kaldı. Zaten, gösterebileceği en üstün performansı da Bihter karakteriyle göstermişti. 'Fatmagül'ün Suçu Ne' dizisi 2 sezon sürüp başarılı bir ekran serüveni geçirse de bence Beren Saat ne burada ne de bundan sonraki dizilerinde bir daha asla Bihter karakterindeki başarısını yakalayamadı. Hatta; ben izleyici üzerindeki etkisi devam ettiği için hala Aşk-ı Memnu'nun ekmeğini yediğini bile düşünüyorum. Bihter'i oynarken ruhunu ortaya koyup şahane bir performans gösterdiği doğru ancak Bihter'den sonra bir daha aynı performansı gösterdiğini düşünmüyorum.

Bu sözlerim yanlış anlaşılmasın. Başarısız demiyorum ama Aşk-ı Memnu'daki kadar başarılı değil diyorum. Bu karakteri geçecek bir karakter oynamadı bir daha. (Hatta, büyük umutlarla başlayan Muhteşem Yüzyıl: Kösem'de Kösem Sultan'ı canlandırmak Bihter ile parlayan yıldızını daha da parlatacak diye beklerken hem sektörün hem de Beren Saat'in başarısız işlerinden bir tanesi olup çıkıverdi. Ne dizi Muhteşem Yüzyıl'ın rüzgarını yakalayabildi ne de Beren eski performansını. Bazen en büyük transferler en büyük sükseyi yapmak yerine en büyük hayal kırıklığı da olabiliyor. Hatta, yakın zamanda yoluna yeni hikayesi olan 'Kuruluş Osman' olarak devam edecek olan dizi de 'Diriliş Ertuğrul'un gösterdiği başarıyı gösterecek mi emin değilim. Burak Özçivit, Engin Altan Düzyatan kadar umut vaad etmiyor bana mesela. Eğer bu rolün ve dizinin altından kalkamazsa aynı Muhteşem Yüzyıl: Kösem'de yaşanan başarısızlıkta olduğu gibi büyük star olarak lanse edilen Burak Özçivit de oldukça zarar görecektir)

Son zamanlarda ise; sadece evliliği ve özel hayatında yaşadığı sorunlarla gündemde olan, sosyal medyada yaptığı imalı paylaşımlarla kafa karıştıran Beren Saat'in yavaş yavaş başarılı bir oyuncudan magazin figürüne dönüştüğünü bile düşünmeye başladım. Özel hayatlar hakkında yorum yapmak köşe yazılarımın konusu dışında olduğu için bu konuyu deşmeyeceğim ama temennim Beren Saat'in artık ekranlarda sadece projeleri ile konuşulması ve eğer onu üzen gelişmeler varsa bir an önce ortadan kalkması, onun da kendisini toparlaması. Aksi taktirde reklam yaptığını bile düşünmeye başlayabiliriz.

Beren-Kıvanç ikilisine dönecek olursak... Bence; yazımın başında da dediğim gibi yeniden bir araya gelirlerse bir Bihter-Behlül etkisi yaratmayı bırakalım o etkinin altında ezilirler bile. Zira, onları yeniden bir arada görmek isteyen izleyicilerin bu isteğinin temelinde de hala Aşk-ı Memnu etkisi yatıyor. Hatta, onları yeniden bir araya getirmek isteyen yapımcı ya da senaristin de aklında aynı etkinin getireceğini düşündüğü reyting beklentisi olabilir. Akılllarımızda hala Bihter ve Behlül olarak yerlerini koruyan ikili birlikte rol aldıkları bir projede bizleri yeni birer karaktere inandıramaz diye düşünüyorum.

Hatta; bence yeniden bir araya gelmeye iki oyuncu da çok hevesli olamayabilir. Çünkü, bu konuda gelen sorulara hiç bir cevap vermediler. Bu konu hep havada asılı duruyor. Ama şunu da söylemem gerek. İki oyuncunun yeniden bir araya gelirse başarılı bir etki yaratmayacağına dair fikirlerim daha çok dizi için geçerli. Eğer ikiliyi bir sinema filminde izleyebilirsek bu konuda şanslarının daha açık olduğunu kabul ediyorum ve hatta unutulmaz uyumlarını sinemada da taçlandırmalarını dilerim. Sinema, dizi dünyasından daha farklı bir alan olduğu için kafamızda canlansa da Bihter ve Behlül'ü unutarak izleyebiliriz. Ama her hafta karşımıza çıkan bir çift bize bunu unutturamayabilir. Ama her türlü yine Bihter-Behlül etkisi yapamazlar. Sinema sadece daha fazla şans yaratabilir.

Beren Saat, şu sıralar Netflix'in Aralık ayında yayınlanmaya başlayacak olan ikinci Türk dizisi Atiye'de rol aldığı için herhalde başka bir projesi yoktur. Kıvanç Tatlıtuğ da, Çarpışma da istediği başarıyı yakalayamadığı için biraz daha dinlenmek istiyor olabilir. Zaman ilerde bir gün de olsa onları yeniden bir araya getir mi göreceğiz ama benim ilk temennim eski etkilerini ve havalarını yavaş yavaş kaybetmeye başlayan bu iki ismin önce sağlam projelerle bireysel olarak ekranda boy göstermeleri ve eski dizileri gibi sağlam bir proje ile ekrana dönmeleri.

twitter takip