Bugün de gazetecilik galip geldi: Van'da tutuklu gazeteciler tahliye edildi

Bug%C3%BCn+de+gazetecilik+galip+geldi:+Van%E2%80%99da+tutuklu+gazeteciler+tahliye+edildi
ABONE OL

Van'da 4'ü tutuklu 5 gazeteci hakkında açılan davanın ilk duruşması bugün görüldü.

Oktay Candemir / Serbest Gazeteci

[email protected]

 

Van'ın Çatak ilçesinde Osman Şiban ve yaşamını yitiren Servet Turgut’a dönük işkenceyi haberleştirdikten sonra 9 Ekim 2020 tarihinde tutuklanan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Adnan Bilen ve Cemil Uğur, Jinnews muhabiri Şehriban Abi, gazeteci Nazan Sala ile tutuksuz yargılanan MA muhabiri Zeynep Durgut hakkında açılan davanın ilk duruşması bugün görüldü.Yapılan avukat ve sanık savunmaların ardından  tutuklu gazetecilerin tahliye edilmesi yönünde karar veren mahkeme heyeti bir sonraki duruşmayı 2 Temmuz  tarihine erteledi.

Van’ın Çatak ilçesinde askerlerin gözaltına aldığı Osman Şiban ve yaşamını yitiren Servet Turgut’un helikopterden atılarak, işkenceye uğramasını haberleştirdikleri için 9 Ekim 2020’de tutuklanan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Adnan Bilen ve Cemil Uğur, Jinnews muhabiri Şehriban Abi, gazeteci Nazan Sala ile tutuksuz yargılanan MA muhabiri Zeynep Durgut ,bugün ilk defa  mahkemeye çıktı.5 gazeteci de haber kaynakları ile yaptıkları telefon görüşmeleri,haber notları ve spor, magazin ve doğa olayları hakkında haber yazmadıkları gerekçesiyle  "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla cezalandırılmak isteniyor. Ayrıca gazetecilerden Nazan Sala'ya farklı dönemlerde yaptığı sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek  "örgüt propagandası yapmak" suçlaması yöneltiliyor.

Van 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu gazeteciler SEGBIS yoluyla duruşmaya katılırken tutuksuz bulunan Zeynep Turgut salonda hazır bulundu.Sanik gazetecilerin  avukatlarının  yani sıra   Van Barosu ve MLSA'ya  (Medya ve Hukukçular Derneği) bağlı avukatlar da duruşma salonundaki yerini aldı.İzleyici ve basın mensupları Covid-19 pandemisine karşı alınan tedbirler kapsamında duruşma salonuna alınmazken aralarında İstanbul Bağımsız Milletvekili gazeteci Ahmet Şık, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGS), Medya ve Hukuçular Derneği (MLSA) , Press in Arent ,Dicle Fırat Gazeteciler Derneği gibi  kurum temsilcilerinin de olduğu çok sayıda kişi destek için adliye binasına geldi.

Yapılan kimlik tespitlerini ardından gazetecilerin savunmaları alındı. İlk olarak savunma veren Adnan bilen  20 yıldır gazeteci olduğunu ve böylesi bir durumla karşı karşıya kalmadığını dile getirdi. Daha önce çektiği fotoğraflardan kaynaklı yargılandığını ifade eden Bilen, "Basın kartı sahibi olmadığımız yazıyor iddianamede. Basın kartı akredite kartıdır. İletişim Başkanlığı 4 ayda 680 kişinin basın kartını iptal etti. Türkiye’deki yabancı basının yüzde 90’ı ülkeyi terk etti. Türkiye'de sarı basın kartı olmayan on binlerce gazeteci var. Van Gölü Gazeteciler Cemiyeti'nin 100 küsur üyesinin 12'si sarı basın kartı sahibidir. İletişim Başkanlığı, basın kartı yönetmeliği iptal davasında kartın tanımlayıcı değil kolaylaştırıcı nitelikte olduğunu söylemiştir" diye belirtti. 

Daha sonra savunma yapan tutuksuz sanıklardan  Zeynep Turgut , “Bugün A Haber dahi arasa ona da aktarım yapabilirim. Ben gazeteciyim. Her gün yüzlerce kadının öldürüldüğü bu ülkede 8 Mart’ı aktarmanın nesi suç olabilir? Bunun hukuksuz olduğunu düşünüyorum.” dedi.

Daha sonra hakkındaki suçlamalara yönelik savunma yapan Cemil Uğur ise şöyle dedi.;  “Telefonda bulunan görüntüleri görmedim ve sosyal medyada paylaşmadım. Gazetecilik görevimi yerine getirdiğim için yapılan suçlamayı kabul etmiyorum çünkü gazetecilik suç değildir.”

4'ü tutuklu yargılanan 5 gazetecinin savunmaları bittikten sonra avukat savunmalarına geçildi. İlk savunmayı avukat Murat Timur yaptı. Timur savunmaya başlamadan önce hakim heyetine savunmaya müdahale etmemesini istedi.Timur: "Savcı kendi bakış açısıyla iddianame hazırlamış. Neden magazin ve spor haberleri yok diye sorgulamış. Kendi değerlendirmeleri üzerinden penguen belgeseli bekliyor sanırım ancak Van'da penguen yok. Van kedisi haberi mi bekleniyor? Savcının iddianamesi politik belgedir" ifadelerini kullandı.

Avukat Murat Timur savunmasını tamamlamasının ardından  MLSA Eş Direktörü Veysel Ok savunma için söz aldı: “16 yıldır ifade özgürlüğü çalışan bir avukat ve bu alanda faaliyet yürüten bir derneğin eş direktörü olarak çalışıyorum.”Ok, şunları söyledi: “Ben bu duruşmada size ‘gazetecilerin dijital materyalleri aranamaz, el konulamaz’ hükmü içeren bir AYM kararı sunacaktım ki duruşmayi izleyen gazetecilerin telefon ve bilgisayarlarına el koydunuz ve bunu tutanağa dahi yansımamış.  İşkence olayı haberleştiriliyor, bütün Türkiye bu haberi duyuyor. Savcının bu motivasyon ile gazetci arkadaşların iş yerlerinde arama yaparak delil aradığını görüyoruz. İddianamenin kendisi davanın hukuki olmadığının delilidir.Bu davanın özü iddianamede gizlenmiş vaziyette. Asıl vaka iddianameye konulmamış. Burada yargılanan işkence haberleridir. Gazetecilerin 6 aydır tutuklu olma nedeninin bu olduğunu hepimiz biliyoruz.”

Daha sonra sanıklardan Nazan Sala ve Şehriban Abi adına savunma yapan Avukat Nazan Sala , Avukat Ekin Yeter: "Nazan Sala 15 yıllık gazetecidir. Tutuklandığında ise Van Büyükşehir Belediyesi çalışanı bir eski gazetecidir. Dosyayı şişirmek ve çeşitlendirmek için çok sayıda gazeteciyi dosyaya boca etmişler." dedi."Hapishanede yaşanan bir hak ihlalinin haberleştirilmesi neden devlet düşmanlığı olsun. Yurttaşlara işkence yapanların haberlerini yapmak iktidarı rahatsız eder doğrudur ama basının denetim görevidir." İfadelerini kullanan Yeter  , sanıkların beraat edilmesini talep etti.

Diğer avukatların savunma yapmasından sonra savcilik makami verdiği  mütalaada tutuklu gazetecilerinin tutukluluk halinin devamını talep etti.Verdiği aradan sonra kararını açıklayan mahkeme heyeti ise tutuklu yargılanan gazetecilerin tahliye edilmesine hükmederek bir sonraki duruşma  tarihini 2 Temmuz şeklinde belirledi.

twitter takip